İçinde bulunduğumuz dünyada, ülkeleri, savaşlardan yenik çıkmaları da çökertemez. Ama güvenlik söz konusu olunca tek ses vermek zorundayız.
Ancak, tüm kamu kurumlarını ve onların başındakileri siyasetin hizmetine verirseniz, vatandaşın nazarında güveni yitirirsiniz. İşte ülke o zaman çöker.
Ülkemiz tarım ülkesi olmaktan çıkarıldı. Sanayide de istediğimiz aşamaya gelemedik. Bir tarım ülkesi olan ülkemizde, 159 ülkeden tarım ve diğer alanlardaki ürünleri alıyoruz. O ülkelere aldıklarımızın karşılığını veremediğimiz anda çöküntü başlar. Tarımda olmasa da, ilaç gibi bazı sanayi ürünlerinin alımında şimdiden sıkıntı çekiyoruz.
Yazının başlığındaki “GÜVEN” sözcüğünü o nedenle kullanıyorum. Kurumlarımızı siyasetten uzak tutmak zorundayız. Vatandaş, kamu kurumlarında bir işini gördürmek için bir siyasiye başvurmamalı.
Uzun zaman önce kullandığım bir örneği bir kez daha yinelemek istiyorum.
1954 yılında Almanya Maliye Bakanı Erhart ( sonradan başbakan da olmuştur.) Parlamentolarında karşı parti milletvekillerinin ciddiyetsiz konuşmaları ve sataşmaları nedeniyle, diyordu ki:
“Hakiki Devlet Adamları, memleketlerinin ciddi sorunları görüşülürken, partilerinin gelecek seçimlerde alacakları oyu değil, gelecek kuşakların saadetini düşünür!”
Bizim meclisimizde, gelecek kuşakların mutluluğunu düşünen var mı?
Hiç yok diyemeyiz, elbette vardır ama azınlıktadırlar.
Bir kamu görevlisi, akıl almayacak kadar malı, mülkü nasıl edinir, niye edinir?
“Gözünü toprak doyursun” deyimini bilirsiniz. Edindiğimiz o malı, mülkü bırakıp gideceğiz. Bizim çocuklarımız, torunlarımız rahat yaşasın ama evine ekmek götürmekten zorlanan milyonların durumu bizi niye rahatsız etmesin?
Milli şairlerimizden, eski valilerimizden Mehmet Emin Yurdakul:
“Paçavralar altındaki yoksul beni yaralar” demiyor muydu?
Ayakta kalabilmemiz için, sadece, maddi açıdan kalkınmış olmamız yetmez. Tüm yöneticilerimizle, tüm kurumlarımızla doğru ve güvenilir olmak zorundayız.
Bu ülke; ne savaşlar gördü, ne yokluklar, ne kıtlıklar gördü ama hepsine katlandı. Haksızlıklara, adaletsizliklere katlanma olanağımız yoktur.