enflasyon emeklilik ötv döviz akp chp mhp gümüşhane gümüşhane haberler
DOLAR
34,2540
EURO
37,6247
ALTIN
2.909,70
BIST
9.031,64
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Gümüşhane
Parçalı Bulutlu
25°C
Gümüşhane
25°C
Parçalı Bulutlu
Pazartesi Az Bulutlu
20°C
Salı Açık
24°C
Çarşamba Çok Bulutlu
23°C
Perşembe Çok Bulutlu
21°C

Bencil ve Bencilleşme

03.12.2020 14:56
0
A+
A-

Değerli okurlar! İnsan toplulukları arasında ulus yapısının bütünlüğünü oluşturan birtakım ögeler vardır. Bunlar, dil birliği, yurt birliği, bayrak birliği, kültür birliği ile benzerlik birlikteliği dolayısıyla bütünlükte etken olan din ve yaşam tarzı ögeleridir. Bu ögeler sıkı sıkıya birbirine bağlıdır. Ulus özgünlüğünü oluşturan bu bağlar ne derece kuvvetli olursa ulusun gücüde o kadar kuvvetli ve sağlıklı olur.

Ancak ulusumuzu meydana getiren birtakım bireylerin toplumsal bağlarda zafiyet içinde oldukları görülüyor. Birtakım insanımızda bireysel çıkarların toplumsal değerlerin ötesinde ve en başta düşündükleri görülmektedir. Böylesi tipler başkalarını umursamayan, önemsemeyen bir anlayışın ego tutsağı içindedirler. İşte bu durum “bencillik” olarak ortaya çıkıp kendini göstermektedir.

Bencil, yaptığı ya da karşılaştığı her olayı, her tutumu kendi, çıkarını düşünerek ve hesaplayarak söylemlerini, davranışlarını belirler. Kendi nefsini yani içgüdüsel arzularını yerine getirmeye bakar. Toplumumuzda bencilleşme gittikçe yayılmaktadır. Bazı kimseler yaptığının bencillik olduğunu bilinç yetersizliği dolayısıyla düşünemeden yapıyor. Bazı kimseler de düşünerek kendi çıkarı hesabıyla yapıyor.

Evindeki çöpleri önden geçen yolun kenarına atan, bulaşık sularını evinin dışına serpen bir anneyi düşünelim. Temizlik yaptığını sanan her zaman gören dört –beş yaşındaki çocuk bu davranışı benimseyecek kendi de hiçbir sakınca görmeden yapacaktır. Yapılanın hem sağlık yönünden, hem çevreyi kirletmesi bakımından tehlikeli ve kötü bir davranış olduğu eğitimle küçükten büyüğe herkese öğretilmeli.

Yürüdüğü yola sümküren bir kimse, sürücüsü olduğu otomobilinde birikmiş sigara izmaritlerini, çöpleri gittiği yola savuran bir kimse bencil anlayışın tutsağıdır.

Piknik yaptıkları yere artıklarını bırakarak dönen kimseler bencilliğin kölesidirler. Bu gibi anlayış içinde olanları toplumda azaltmak için çocukluktan itibaren eğitime önem vermek kaçınılmazdır.

Ancak sakıncalı olanlar bilerek davranan bencillerdir. Bu tip kimselerin yaygınlaşması tehlikeli toplumsal zaaftır.

Çeşitli inşaat işleri ile uğraşan bazı müteahhitler daha fazla kar etmek için mühendisin belirlediği proje malzemesinden kıstığı, daha ucuz kalitesi daha düşük malzeme kullandığı görülüyor. Böylesi benciller çok kere perişanlığa veya acı sonuçlara sebep oluyor.

Devletine vergi vermemek için gemi sahibi bazı kimselerin yabancı bir devletin bayrağı altında ticaret yaptığını gazetelerden okuduk. Böyle kimseler ne yazık ki, bencilliğe tutsak olmuşlardır, kurtulamazlar o labirent girdabından.

Ülkemizde kendi çıkar arzularına göre bir yaşam düzeni bulamayan ya da yetersiz gören bazı zenginlerimiz olumsuz düzeni düzeltme mücadelesi vereceklerine yabancı ülkelere gidiyor. Avrupa’ya, Amerika’ya, Kanada’ya gidiyorlar. Binlerce dolar ödeyerek oradan vatandaşlık hakkı ve konut alıp oraya yerleşiyorlar. Bu durumu iç ve dış medya haberlerinden öğreniyoruz. 2018 yılında yabancı ülkelere gidip kalanların 243 bin 643 kişi olduğu açıklandı.

Doğup büyüdüğü ailelerin sıkıntılar içinde okuttuğu, meslek sahibi yaptığı birçok gencimizden yalnızca Hollanda’ya yüz mühendisin gittiğini gazetelerden okuduk. Oysa bu beyinler ülkemizde kalarak halkımızı aydınlatma işlevinde rol sahibi olmalıydılar. Onlar bencilliğe tutsak oldular. İç ve dış haberlerde yorumlara konu oldular.

Anaokulumuzdan itibaren telefon bağımlısı olan ülke ve toplum konularından uzak bir kuşak yetişiyor. Bu durum ise, geleceğimiz için çok olumsuz ve tehlikeli bir sinyal olmakta.

Bu anlattıklarım gösteriyor ki, sebep ne olursa olsun toplumda bencilleşmenin yayılmasının önlenmesi kaçınılmaz önem taşımaktadır. Bunun için anaokulundan üniversite bitimine kadar örgün eğitimin her basamağında bireylere toplumsal düşünce ve duygular özümsetilmelidir, gereği kavratılmalıdır. Yetişkinler yaygın öğretimin her çeşit yöntemiyle bencillikten uzak bir anlayışa, toplumsallığa sahip kılınmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları
BU ALANA REKLAM VEREBİLİRSİNİZ.
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.