enflasyon emeklilik ötv döviz akp chp mhp gümüşhane gümüşhane haberler
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Şam’dan Göynük’e Akşemseddin Hazretleri-1

27.01.2025 13:20
0
A+
A-
  1. yüzyılda yaşayan Akşemseddin, ülkelerin ve gönüllerin fâtihidir.

Dün olduğu gibi bugün de dünyanın en muhteşem şehirlerinden biri olan İstanbul deyince hepimizin aklına, bu şehri Bizans’tan kurtararak İslâm toprağı yapan II. Mehmed, nam-ı diğer Fatih gelir. Fakat her nedense II. Mehmed’i “Fatih” yapan “Akşemseddin” pek de bilinmez. Daha doğrusu birçok mühim kişi tarafından fethedilmeye kalkışılan bu güzide şehrin fatihinin nasıl bir eğitimden ve terbiyeden geçirildiğini nedense çok da merak etmeyiz.

İstanbul’un maddeden fâtihi II. Mehmed olsa da, bu şehrin manevî fâtihi Sultan II. Mehmed’in kıymetli hocası  Akşemseddin Hazretleri’dir. Çünkü o, İstanbul’u fetheden başkomutanın ruhunun hamurunu gönül teknesinde abdestle, ihlâsla ve imanla yoğurmuştur. O, fetih ruhunu ve düşüncesini, çağ açıp çağ kapayan II. Mehmed’in gönlüne yerleştirmiştir. Bunun ötesinde fetihle ilgili olarak onu cesaretlendirmiştir. Bu nedenledir ki Fatih Sultan Mehmed’in manevî komutanı olan Akşemseddin, İstanbul’un fethinde çok önemli bir rol oynamıştır. Onun Anadolu’nun İslâmlaşmasındaki rolü de fevkalâde büyüktür.

Akşemseddin deyip de geçmemek lâzım. Asıl adı Şemseddin Muhammed b. Hamza olan Akşemseddin hem mutasavvıftı hem büyük bir âlimdi hem tabipti hem de şairdi. Akşemseddin, büyük İslâm âlimi Sühreverdî’nin torunlarındandır.  Nesebi Hz. Ebû Bekir’e kadar uzanır. Onun asıl adı Muhammed, lakabı ise Şemseddin’dir. “Akşemseddin” olarak meşhur olmuştur. Bir diğer lakabı da Akşeyh’tir.  Zira o bembeyaz elbiseler giymekten hoşlandığı için, hocası Hacı Bayram Veli onu bu sıfatla nitelendirmişti, onun için de çevresinde “Akşeyh” olarak tanınmış, geniş kitlelerce böyle bilinir olmuştu.

Akşemseddin Hazretleri, 792 (1390) yılında Şam’da doğmuştu. Babası Şeyh Hamza’nın soyu ta Hz. Ebu Bekir’e kadar uzanmaktadır. Babasının Şeyh Şehabeddin Sühreverdî’nin torunlarından biri olduğu söylenir. Rivayetlere göre yedi yaşlarında babasıyla birlikte Anadolu’ya, o zamanlar Amasya’ya bağlı olan Kavak’a gelmişlerdir.

Son yıllarını Göynük’te geçiren gönüller sultanı Akşemseddin’in yedi oğlu ve beş kızı dünyaya gelmiş, bunlardan Fazlullah babasının postuna oturarak tarikatı devam ettirmiştir.

Etrafına ışık saçan Akşemseddin Hazretleri, İstanbul’umuza manevî mührünü vuran bir abide şahsiyettir. Fetihten sonra Ayasofya’da kılınan cuma namazında ilk hutbeyi o okumuştur. Uzun yıllar Osmanlı Medreselerinde çalışarak yüzlerce talebe yetiştirmiştir.

Halk arasında “Akşeyh” olarak meşhur olan Akşemseddin Hazretleri, ilk öğrenimini ilim ehlinden biri olan babasından almıştır. Öte yandan çocuk yaşta Kur’an-ı Kerim’i ezberleyerek hafız olmuştur. İyi bir dinî eğitim gördükten sonra da Osmancık Medresesi’nde müderris(bugünkü anlamda profesör) olarak görevlendirilmiştir. O, dinî eğitimle yetinmemiş, aynı zamanda iyi de bir tıp tahsili görmüştür. Araştırmaya ve öğrenmeye daima ilgi duymuştur. Akşemseddin dinî ve tasavvufî yönüyle tanınsa da mikrobu Pasteur’den dört yüzyıl yıl evvel bulmuştur. Bu konuda en önemli eseri Maddet’ül Hayat’tır.

  1. yüzyılda yaşayan Akşemseddin, ülkelerin ve gönüllerin fâtihidir. Akşemseddin’in en büyük eseri İstanbul’u fethederek bu şehri İsyanbol’dan İslâmbol’a dönüştüren Fatih Sultan Mehmed’dir. Bunun yanında onun göz nuru sayılan ilmî eserleri arasında şunları da sayabiliriz: “Risalet-ün-Nuriyye, Def’ü Metain, Risale-i Zikrullah, Risale-i Şerh-i Ahval-i Hacı Bayram-ı Veli, Malumat-ı Evliya, Maddet-ül-Hayat, Nasihatname-i Akşemseddin”
Yazarın Diğer Yazıları
BU ALANA REKLAM VEREBİLİRSİNİZ.
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.