Mustafa Kemal’in Samsun’a çıktığı 19 Mayıs 1919 tarihi, İstiklalimizin sağlanmasının ilk adımını atıldığı tarihtir.
19 Mayıslarda işlenen bu tarihi olayın yinelenmesine geçmeden, konuyu İstiklal Marşımıza getirmek istiyorum.
İstiklal Marşı yazılması için Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir yarışma açılması planlanmıştı.
Marş konusunda milletin gözü, Burdur Milletvekili Mehmet Akif’teydi. Ama Akif, “Milletimin kurtuluşunu para ile mi söyleyeceğim” diyerek yarışmaya katılmak istemiyordu. Nedeni de yarışmayı kazanan şaire verilecek para ödülü idi. Sonra bir yol bulundu. Yarışmayı Mehmet Akif kazanırsa ödülü bağışlayacaktı. Öyle de oldu. Akif, 500 Liralık ödülü kazandı ve ödülü, kadın ve çocuklara mesleki eğitim veren Darül Mesai Vakfına bağışladı.
Yarışmaya 724 eser katıldı. Halkın beklediği gibi, yarışmaya katılan 724 eser içinde, Mehmet Akif’in yazdığı Marş birinci eser seçilmişti.
İstiklal Marşı 12 Mart 1921’de birinci TBMM tarafından kabul edildi. Akif’in 10 kıta olarak yazdığı marş, Türkiye Büyük Millet Meclisinde Hamdullah Suphi Tanrıöver tarafından okundu ve ayakta alkışlandı.
Önceleri Marşın iki kıtası okunuyordu. Sonradan ikinci kıta da eklenerek aşağıdaki gibi okunmaya başlandı o iki kıta:
“Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak
O benimdir, o benim milletimindir ancak
Çatma Kurban olayım çehreni ey nazlı hilal
Kahraman ırkıma bir gül, ne bu şiddet, bu celal
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal
Hakkıdır Hak’ka tapan milletimin İstiklal’
İstiklal Marşımızı, Muallim Mektebi Müdürlüğü de yapan Osman Zeki Üngör bestelemişti.
Akif, İstiklal Marşımızın yazıldığı tarihlerde bir arkadaşıyla gittiği bir mekânın penceresinden, alçaklı-yüksekli tümseklerin oluşturduğu dikenlerin bittiği istikamete bakarken, arkadaşı; “Akif, bu bozkırdan ilham mı alıyorsun” diye sorar.
Akif, arkadaşının “Bozkır” olarak gördüğü, belirli-belirsiz mezarlık için, yine İstiklal Marşında yer alan şu dizeleri mırıldanıyordu:
“Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda
Şuheda fışkıracak toprağı sıksan şuheda”
Herkes de bakar ama, kimilerinin gördüğünü herkes görmez.
İstiklal Marşımızın 104. yıldönümü kutlu olsun.