Ülkemizin en büyük sorunu ne olabilir diye sorarsanız, kuşkusuz farklı şeyler söyleyebilirler. Kimisi geçim derdi (Daha geniş anlamıyla, ekonomi) der. Kimisi iç ve dış güvenlik der. Eğitimi, sağlığı diyenler çıkar. Beyin göçü de ülkemiz sorunları arasındadır.
Son birkaç yıl içinde, 15 bin hekimin Avrupa’ya gittiğini sözlü ve yazılı basından öğreniyoruz. Başka mesleklerden gidenler de var kuşkusuz.
Hekim sorunu, insan sağlığını doğrudan etkileyen bir sorundur. Bir hekimin, bu ülkeye kaç milyar liraya mal olduğunu hesap ederseniz, onu da bir sorun olarak sayabilirsiniz.
Yüksek Öğretimdeki bölümlerin her biri de önemlidir kuşkusuz. Ama hekimlik okumak hem süre olarak uzun, hem kazanılması kolay değil, hem de pahalı.
Devlet, bir yurttaşın hekim çıkacağı zamana kadar, milyarlarca para ödesin, bu para, 85 milyon nüfusun her birinin kesesinden çıksın, sonra, o hekime sahip çıkılmasın, o hekim de ülkeye olan borcunu çalışarak ödemek yerine sahip çıkılmadığı için, ülkeyi terk edip gitsin! Az-boz bir kayıp değil bu durum, hem hekimin kendisi için, hem de ülkemiz için.
Yeterli hekim bulunmadığı için, devlet hastanelerinde, kısa zamanda bakılamıyorsunuz. Bakıldığınızda da, hekim sizden, filmler, tahliller istemişse, o istekleri de kısa zamanda yerine getiremiyorsunuz.
Neden?
Nedeni; talep çok, olanaklar da yetersiz.
Özel hastaneler de var. Özel hastanelerde meydana gelen üzücü olayları ülkemizde duymayan, öğrenmeyen kalmadı. O konulara yeniden girmeyelim. İyi işleyen, iyi çalışan özel hastanelerde bakılmak da, öğle az değil, çok paraya bağlı. Devlet hastanelerinde bile para ödüyorsunuz.
Sonuç itibariyle doktorlarımıza sahip çıkalım. Hastanelerde teknik olanakları güçlendirelim. İnsanlar bakılmak için, tedavi için günlerce, haftalarca beklemesinler. Yurttaşların devlete karşı ödevleri var ama devletin de yurttaşlarına hizmet konusunda sorumlulukları var.
Beyin göçü sorunu hafife alınacak bir sorun değil.