Bir haber okudum ulusal gazetelerin birinde. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde, yol kontrolü yapan polis memuru bir aracı çeviriyor. Sürücüsünün aracı sürmesinden kuşkulanıyor ve elindeki cihaza üflemesini söylüyor. Sürücü üflemiyor cihaza. Polis Memuru sürücünün ehliyetine 3 ay süreyle el koyuyor ve 43 bin 469 lira da ceza kesiyor.
Araç sürücüsünün Girne Kaymakamı olduğu anlaşılıyor. Kaymakam polis memuruna; “Sen, benim kim olduğumu biliyor musun” türü laflar etmiyor. KKTC. İçişleri Bakanı da kaymakam hakkında soruşturma başlatıyor.
Konuyu getirelim ülkemize.
2021 yılında, Mersin de Trafik Kontrolü yapan polis memurları, Mersin Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz’ın aracını çeviriyor. Milletvekili, polis memurlarına “Şerefsiz!” dediği halde, polisler açığa alınıyor.
Şimdi, yine ülkemizden bir başka haber:
Ankara’da, çakarlı, Jaguar marka arabasıyla, 120 km. sürat yapan MHP Kahramanmaraş Milletvekili Zuhal Dora, yol vermediğini ileri sürdüğü Hâkimden şikâyetçi oluyor. Hâkim hakkında iki yıla kadar hapis istemiyle dava açılıyor.
Değişik konuda, bir başka olayla ilgili, bir başka haber daha okuyorum gazetede.
Bir Diyanet görevlisi, görevde iken 15 kez Umre ziyareti yapıyor. Gazete haberine göre, satılmayan kitaplarını Diyanete bastırıyor. Hiç kimsenin umurunda olmuyor.
Ülkemizdeki olumsuzluklar, örnek olarak sunduğumuz 3 ayrı olaydan ibaret olsa, belki üzerinde durulmayabilir. Ama halkın değimiyle; “Kazın ayağı öyle değil”
Haberleri okuduğum gazete; SÖZCÜ. Tarih 9 Nisan 2025 Sayfa 14-15. Benim bu haberlerle ilgili başka bir yorum yapmam uygun olmaz. Çünkü haberler kendi gözlemime dayanmıyor.