Umudu, terörist başının PKK’ya; “silahları bırakın” demesine bağlayanlar var. Efkan Ala gibi “biz sonuca bakarız” diyenler de var. Ben de sonuca bakmak isteyenlerdenim.
Çünkü herkesin, “silahları bırakın” lafıyla ilgili niyeti başka. Kaldı ki, halkın deyimiyle; “ortada fol yok, yumurta yok”
“Silahları bırakın” ın “ama” sı da var. O “ama” sını sonradan söyleyecekler.
PKK; Suriye’de, Irak’ta, ve İran’da değişik adlar taşıyor. Daha şimdiden, “Apo; silahları bırakın sözünü PKK’ye dedi, bize demedi” diyorlar.
DEM’in birinci önceliği, APO’ nun serbest bırakılması, ikinci önceliği de ardından gelecek.
Nedir o ikinci öncelik?
Tek devlet, tek millet, tek bayrak, tek dil değil.
Ya ne?
İki millet, federe bir devlet, iki bayrak, iki dil!
Önceki dönemlerin Başbakanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Binali Yıldırım da, konuşmasında, ülkemizde kökenleri farklı olarak yaşayanların taleplerini kolaylaştırmak için Anayasa da köklü değişiklik yapılmasını önermiyor mu? Ben öğle anladım. Yanıldıysam, kusura bakmasınlar!
Yine, benim anladığım kadarıyla; Amerika’sı da, İsrail’i de, Avrupası da, ülkemizin bütünlüğünün ortadan kaldırılması üzerine çaba harcıyorlar. Ortadoğu da haritaların değişmesi konusu APO’ dan da çok önceleri düşünülmüş, düşünülmüşün ötesine de geçilerek söylenmişti.
Başta Amerika olmak üzere, Ortadoğu da haritanın değişmesine, Irak ve Suriye’yi bölerek başlamadılar mı? Ardından, sıranın İran’a ve Türkiye’ye geleceğini de bilmeyen kaldı mı?
Tüm siyasi partilerin, aralarındaki çekişmeleri bir tarafa bırakarak, tüm gücünü birbirlerini yıpratmaya ayırmadan, ülkemizin bölünmesine izin verilmemesi konusunda birleşmeleri gerekmektedir.
Eskilerin bir deyimi vardır; “Ehem mi mühim me tercih” diye.
Ne demek bu?
Çok önemli olan şey, az önemli olanın önüne geçer, demek.
Önemli olan, Anayasamızda belirtildiği gibi; Tek millet, tek devlet, tek bayrak, (resmi olarak) tek dil gerçeğini korumaktır. Bu ilkelerin hiç birinden vazgeçemeyiz. Şunların, bunların yararına vazgeçtiğimiz anda, ülkemiz bölünür.
Siz de böyle düşünmüyor musunuz?