1955 yılında memuriyet sınavına girmiş, kazanmış ve göreve başlamıştım. İşin içinde ne siyaset vardı, ne de kayırma.
1961 yılında askerlik dönüşü yeniden memuriyet sınavına girmiştim. Sınav saat 14.00 de Defterdarlıkta yapılacaktı. Bana yabancı olan bir kahvehanede otururken Kelkit Mal Müdürlüğüne bir memurun, Gümüşhane Muhasebe Müdürlüğüne de bir başka memurun alındığını konuşuyorlardı. Saat sabahın 10.00’nuydu. Sınav a daha 4 saat vardı. Yerimden kalktım, Valilik Makamına bir dilekçe yazarak kahvehanede tanımadığım kişilerden duyduğum bu olayı anlattım.
Sonunda ne oldu biliyor musunuz?
Her iki kuruma da duyduğum o isimler atandı.
Sınavlarda göz göre göre bu işlemler yapılıyor.
Kimilerini sınavsız alıyorlar.
Nasıl mı?
Valilik Özel Kalem Müdürlüğüne, Bakanlık Basın Müşavirliğine, Belediye Başkanlığı Özel Kalem Müdürlüğüne sınavsız eleman alınabiliyor. Yasa buna izin veriyor. Sonra o sınavsız aldıkları elemanları diledikleri kurumlara atayabiliyorlar.
Zorunlu sınav yaptıklarında da yine dilediklerini alıyorlar.
Bu nasıl oluyor?
Yazılı sınavda 90’la 100 arasında puan alıyorsunuz. Mülakatta (Sözlü sınav da) size 10 ya da 20 puan veriyorlar, puanınız 60’a düşüyor. Göreve almak istedikleri de, sözlü sınavda 25 ve daha üstünde puan almışsa, ona da 100 (Yüz) puan veriyorlar. Sizin puanınızı geçiriyorlar.
1970’liyıllarda Bülent Ecevit-Necmettin Erbakan koalisyon hükümetinde sözlü sınavı kaldırmışlardı. Günümüzdeki iktidar döneminde sözlü sınavı yeniden koydular ve dilediklerini alıyorlar.
Siz de askerlik yapıyorsunuz. Sizin anneniz-babanız da ticaret yapıyorsa vergi veriyor. Allah göstermesin, bir savaş halinde herkesi savaşa alıyorlar, gerektiğinde ülkeniz için, vatanınız için şehit oluyorsunuz.
Çünkü o zaman bu ülkenin vatandaşınsınız.
Ama kamuya eleman alınmak istendiğinde siz bu ülkenin vatandaşı değilsiniz. Sınav da kazansanız da kaybediyorsunuz.
Ne yapacaksınız?
Nereye başvurursanız vurun, tüm kapılar size kapanıyor.
Yazılı sınavda kazansanız da, sözlü sınavda kaybettiriyorlar.