Aynı soydan gelen ve İsmail Akçay adını taşıyan birkaç kişi var. Benim üzerinde durmak istediğim ve yarım yüz yıla yaklaşan bir dostluğum olan, bu dostluğun 10 yılını da Ticaret ve Sanayi odasında birlikte geçirdiğim, Odanın Yönetim Kurulu Başkanı olan İsmail Akçay’dır.
İsmail Akçay; bir güvenin, bir misyonun adıdır. Gümüşhane için çalışan, düşünen üreten, ülke yararı, Gümüşhane yararı için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan bir insandır Akçay.
Valiler, tayin olup gittiklerinde, aynı ile gelen yeni vali ile görüşerek, atandıkları il hakkında, ildeki önemli kişiler hakkında bilgiler alırlar.
Geçmiş yıllardaki valilerimizden biri, yeni gelen valiye bazı isimler vermiş ve “Bunlar tüm hafif ağrıları gideren aspirin gibidir. Ne zaman gerek görürlerse gereğini yaparlar” demiş.
İsmail Akçay, işte o kendisine görev düştüğünde, kendi işine gösterdiği hassasiyetten, daha üstün bir anlayışla o göreve sarılır. Benim, İsmail Akçay hakkında yorumum kısaca budur.
Gümüşhane Ticaret ve Sanayi Odası 1927 yılında kuruldu. İsmail Akçay’ın Oda Yönetim Kurulu Başkanlığına seçildiği tarihe kadar tüm oda Başkanları, Başkanlık mühürlerini ceplerinde ya da işyerlerinde bulundururlardı. Odada işi olan vatandaşların işleri memurlar tarafından yapılır, başkana götürülür, başkan da imzalardı.
Hiçbir başkan, odaya, işinden daha çok zaman ayırmadığı gibi, odanın hangi yasalara göre çalıştığı, hatta hangi Bakanlıkla ilişkili olduğunu bile bilmezlerdi.
İsmail Akçay, Gümüşhane Ticaret ve Sanayi odasına kimlik kazandırdı.
Gümüşhane, oda üyesi açısından en küçük odalardan biri olmasına karşın, ülke genelinde 400’e yakın Oda ve borsanın içinde, on oda başkanının adı geçse, İsmail Akçay bu on başkanın içinde hatırlanır konumuna geldi.
Gümüşhane Ticaret ve Sanayi Odası, zeminden sonra iki katlı basit binada bulunurdu. Ticaret Odasını, Gümüşhane koşullarında, zemin üzerinde 5 katlı modern bin binayı kavuşturan İsmail Akçay’dı.
Nasıl yapıldı bu bina, bilir misiniz?
İşin içinde olmayanlar nereden bilecek!
Odanın böyle bir bina yapacak parası yoktu. Akçay, yalnız yüreğinin sıcaklığını, maharetini ve güvenirliğini ortaya koyarak bu binayı odaya ve Gümüşhane’ye kazandırdı.
İsmail Akçay, Oda Başkanlığının ötesinde, Gümüşhane’nin kalkınması, gelişmesi, iş alanlarının açılması, insanlarına iş bulunması için, onlarca dernekte, vakıfta, kurum ve kuruluşta, insanüstü çaba göstererek, kendi özel işini, sağlığını bile düşünmeyerek, görevi namus bilerek hizmet etti. Devlet Başkanından Bakanlara, Milletvekillerine, üst düzey tüm bürokratlara, Gümüşhane’nin sorunlarını ve çözüm önerilerini içeren dosyalar sundu.
Benim, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da para da, pulda, mevkide, makamda gözüm ve beklentim yok. Gümüşhane’de en iyi eğitimi olan, bilgide, kültürde, yabancı diller konusunda, donanımda yetiştirdiğim ve bir işe yerleştirmek için hiç kimseye ağız eğmedim.
Sadece, İsmail Akçay’la ilgili düşüncelerimi hiç kimse sağa-sola çekmesin diye ve sadece samimi ve içten düşüncelerim olduğu için yaptım kendimle ilgili tespiti. Hata etmişsem, özür dilerim.
Bu il, bu ülke, bundan sonra da İsmail Akçay’dan yararlanacaktır. Değerli Gümüşhaneliler, Akçay hayatta iken bu fırsat elden iken kaçırmamanızı istiyorum.
Çünkü, 62 senedir bulunduğum Gümüşhane’de, kadirlerini bilemediğimiz ve değerlendiremediğimiz insanlar oldu. Ona acırım.