Ülkemizde, her alanda umduğumuz ve beklediğimiz bilimsel seviyeye ulaşmış olmasak da, önemli aşama sağladığımız gerçeği ortadadır.
Artık Türkiye, 1950’lerin,1960’lın, 1970’lerin Türkiyesi değil.
1950’lerde ve onu izleyen yıllarda ulusal gazeteler ülkemizin her yerine ulaşmıyordu. Büyük kentlerimize (özellikle kırsal kesimlerden) insanlar sadece çalışmak için gidiyordu. Bırakın orta dereceli okullarda, üniversitelerde okuyabilmeyi, okuma yazma bilen insan sayısı bile azdı. Çocuklarını, birkaç ilimizde bulunan Üniversitelere gönderme olanağına sahip olanların sayısı devede kulak kadar bile değildi. Şimdi her ilimizde üniversite var. Köylüsünde, kentlisinde, her evde bir üniversite mezunu var. Üç büyük kentimizin dışındaki (İstanbul, Ankara, İzmir) her ilimizde, hatta pek çok ilçemizde yerel gazeteler çıkıyor. Radyoların, televizyonların ulaşmadığı bölgemiz yok gibi. Teknolojik gelişmeler, dünyayı dünyadaki olup bitenleri, anında önümüze getiriyor.
Bir toplulukta, önemli tarihler vererek, önemli olayları dile getirdiğinizde, dinleyicilerden kimileri, cep telefonlarını çıkarıyor, internetten, Google´den söylenenleri test ediyor.
Buraya kadar yazdıklarımla ne anlatmak istediğimi elbette anladınız. Artık halkı, gerçek olmayan ifadelerle yönlendirmeniz olası değil. Vatandaşlarımızın büyük çoğunluğunu, özellikle de gençlerimizi doğruları bilmekten, anlamaktan uzak tutamazsınız. Değil kendi yurttaşlarımızdan öne çıkan birisini, başka ülkelerdekileri bile, tüm yönleriyle tanıma fırsatı elinizde.
21, yüz yılda, kim ne demiş, kim ne yapmış ya da yapamamış biliniyor. Verilen kararların, ifade edilen vaatlerin yerine gelip gelmeyeceğini anlamak zor değil.
Devlet adamlarının, Siyaset adamlarının, ticaret adamlarının, dernek, şirket, vakıf yöneticilerinin, her kademede sorumluluk alanların işleri kolay olmayacak.
Bundan sonra, günümüz Türkiye’sinde sorumluluk alanların; tüm eylemlerini, söylemlerini, yaptıklarını ve yapamadıklarını tarihin yazacağını, teknolojinin anında su yüzüne çıkaracağını bilerek hareket etme bilinci içinde olmaları mecburiyeti var.
- yüzyıl böyle bir yüzyıl. Herkes bunu bilerek hareket etmeli.