Devletlerin, şehirlerin, şirket ve kooperatiflerin, tüm kurum ve kuruluşların ve kişilerin öncelikleri vardır.
Diyelim ki, bir kurumun başına geçtiniz. Yapacağınız ilk iş, önceliklerinizi saptamaktır. Ondan sonra birlikte çalışacağınız ekibinizi kurmaktır. Çünkü
ne kadar zeki, ne kadar deneyimli, ne kadar geleceğinizi görebilecek yetenekte olursanız olun, başarı ekiple gelir.
Turizmciye muhasebeyi, iktisatçıya kültürel etkinlikleri, mühendise sosyal ilişkileri, sanatkâra satın almaları verirseniz işler yürümez, yürümemenin ötesinde içinden çıkılmaz hal alır.
Kişiler olarak, kurumlar olarak, gelirlerinizi ve giderlerinizi ortaya çıkarmak da öncelikler arasındadır.
Neden?
Nedene, halk arasındaki bir deyimle yanıt vereceğim: “Hesapsız kasabın, elinde kalır masadı”
Masat, bilindiği gibi, bıçak bilemede kullanılan bir araçtır.
Kimileri, bir kurumun başına geçer geçmez, kendilerini göstermeği ilk plana alır. Bunun için, en son düşünülecek bir yatırıma girişir. Kurumun gelirleri giderlerini karşılamıyorsa, yatırıma girişmek yerine, kurumun gelirlerini artıracak girişimlere kafa yormak gerekir. Çünkü önce gelirler artırılacak, sonra da, en önemli ihyacı karşılamaya sıra gelecektir.
31 Mart seçimlerinden sonra, Seçimleri kaybeden Belediye Başkanlarının geriye milyon ve milyarlara ulaşan borçlar bıraktığını gözlemledik.
Kimi kez borçlanarak öğle yatırımlar yapılır ki, kısa zaman da o yatırım, hem borçları karşılar hem de kurumu sürekli bir gelire kavuşturur. Bu şekilde borçlanmalar, geriye borç bırakmak anlamına değil, yeni gelir kaynağı otaya koyma anlamına gelir.
Belediyenin içme suyu sorunu çözülmeden, alt yapı hizmetleri tamamlanmadan, kasada cari harcamaları karşılayacak para olmadan, kurumsal değil, kişisel lükse yatırım yapılırsa, sonuç içinden çıkılmaz bir konuma girer.
Bu kısa bilgilerle önceliklere ağırlık vermenin yararlarını ortaya koyabilmişsem, yazı amacına ulaşmış demektir.