Uzun zamandan beri tanıdığım, Prof. Dr. Cantürk Gümüş, Torul ilçemizden, değerli bir akademisyen, değerli bir hemşerimizdir.
Sayın Gümüş, Gümüşkent gazetesindeki bir yazısında daha doğrusu bilimsel araştırmasında, madencilik faaliyetlerinin çevre sağlığını ve doğal dengeyi bozacağına dikkat çekiyor.
Çok haklı.
Maden arama ve işletmeler nedeniyle, son on bir yılda, ülke çapında 40 bin hektar ormanlık alanımızın yok olduğunu öğreniyoruz. 3 Van gölü büyüklüğündeki sulak alanlarımızı da kaybetmişiz.
Yabancı bir maden işletmecisi, Türkiye topraklarında belirlenen maden sahalarının tümüne yakınının kapatılmış olduğunu gördüğünü söylüyordu.
Bu konularda Türkiye’nin git gide çölleştiğini, önlem alınmazsa daha da çölleşeceğini bu sütunlarda çeşitli başlıklar altında çok yazdım.
Yalnız ben mi yazdım?
Elbette hayır. Pek çok gazeteci, araştırmacı, bilim adamı bu alanda binlerce yazı yazdı, rapor hazırladı, kitap yayınladı.
En küçük bir uyarı oldu mu?
Olmadı.
Yalnız orman alanlarımız değil, özellikle batıda zeytinliklerimiz, sebze, meyve yetiştirilen alanlarımız, meralarımız ortadan kalktı, kalkacak!
Küresel ısınma konusunda bilim adamlarımız, yarım yüz yıldan buyana, ülke yöneticilerini, halkı önlem almaları konusunda uyarıyor. Ülkemizdeki bazı göller kurudu, diğerlerinin de suyu çekiliyor, kuruyacak.
Binlerce maden arama ruhsatı verilmiş, verilmeğe de devam ediliyor.
Çok az insan, yerin üstünün, yerin altından daha verimli ve daha hayatı öneme sahip olduğunu düşünüyor.
Bir ara, Kanadalı Eurogold firması da ilimizde altın maden aramak için başvurmuştu. Bazı yetkililer gazeteci olarak bizi de çağırdı ve maden çıkaracakları sahaları, madenden sonra ıslah edeceklerini, ağaçlandıracaklarını ve eski konumuna getirilen alanları videolarla göstermişlerdi.
Bunlar gerçek miydi?
Değildi.
Avrupalılar son 100 yıldan bu yana Afrika topraklarını darmadağın etti, alacaklarını aldı, sonra bırakıp gittiler.
Ülkemizin git gide çölleşeceğini, günümüzden 68 yıl önce Yüksek mimar Mühendis Nihat sargınalp bir rapor halinde, zamanın siyasi iktidarına sunmuştu.
Ne oldu?
Hiçbir şey olmadı.
Değerli bilim adamı hemşerimiz Prof. Dr. Cantürk Gümüş de uyarıyor.
Umarım dikkate alırlar.