Yüksek Seçim Kurulu, Amerika’daki Başkanlık seçimlerini izlemek üzere Amerika’ya gitmişler. Biliyorsunuz, Amerika, seçimleri elektronik oyla yapıyor. Yüksek Seçim Kurulu Başkanı da, bu konuda biz de hazırız, seçimleri elektronik oyla yapabiliriz” dedi.
Ülkemiz seçimleri elektronik oyla yapsa fena mı olur? Elbette iyi olur. Ama konunun “ama” sı var.
Nedir aması?
Yüksek Seçim Kurulu elektronik oya hazır ama ülkemizdeki tüm vatandaşlar da hazır mı?
Elbette hazır değil.
Ülkemizde okuma yazma bilmeyen insanların sayısı milyonlarla ifade ediliyor. Kâğıt oy pusulasını kullanamayan, oy vereceği partinin amblemini seçemeyen milyonlarca kişi elektronik oyu nasıl kullanacak?
Ülkemizde kişilerin kimliklerinin bile bir şekilde öğrenildiği bir ortamda, sizin adınıza başkaları da elektronik oyu da kullanamaz mı? Kullandığınız oyun yerini bulduğunu kesinlikle bilmeniz mümkün mü?
Sizleri biraz güldürecek ama bir fikir de verecek yaşanmış bir olay anlatacağım.
Elazığ’da akıl hastanesinde yatan bir hemşerimiz var. İsmini vermek istemiyorum. Hastane Başhekimi, akıl hastasını karşısına alır, sorular sorar, bakar ki sorduğu soruların tümüne çok mantıklı yanıtlar veriyor. Yıl 1950’li yıllar. Başhekim, emir veriyor, bu hastamızın belgelerini getirin, bunu memleketine gönderelim. Bu sırada akıl hastası hemşerimiz yine zabıtalarla yolculuk yapacağını anlayarak (O yıllarda Cumhurbaşkanı olan Celal Bayar’dır)
“Celal Bayar’la benim aramada bir fark yok” der.
Başhekim; nedenini sorar?
Hasta da; “ O da bir yere giderken zaptiyelerle gidiyor, ben de” demiş. Bunun üzerine Başhekim, “Bu hastamız biraz daha kalacak” emrini vermiş.
Sonuç itibariyle, elektronik oy kullanma konusunda Yüksek Seçim Kurulu hazır olsa da, halkımız hazır değildir.
Nedenini yazımın başlarında söyledim; milyonlarca yurttaşımız okuma yazma bilmiyor. Ülkemizin bazı bölgelerindeki köylerde elektrik yok. İnternet yok. İnterneti kullanamayan milyonlarca yurttaşımız var.
Biz de elektronik oyla kullanacak seviyeye gelmemizi isteriz. İnşallah o yıllar da gelir.