Bir halk deyimi vardır, bilirsiniz;
-Adın ne?
-Reşit.
-Sen söyle, sen işit.
Şimdi değil, 57 yıldan9 beri bu sütunlarda, geçim zorluğu çeken insanlardan söz ediyoruz.
Ne diyorlar?
“El âlemin fukaralığını istismar etmenin bir manası var mı?” diyorlar.
Bizim yaptığımız istismar da değil, siyasette değil.
Ya ne?
Doğrudan doğruya bir tespit, bir saptama.
Yine halk arasında; “Tok ne anlar açın halinden” bir halk deyimidir.
Bir zamanlar; “Ülkemizde aç olan insanın olduğuna inanmıyoruz” diyorlardı.
Ayda 7.500.00 lira maaş alan bir emekli nasıl doyar? Bilen varsa, nasıl doyabileceğinin yolunu göstersin!
Yoksulluk, sadece insanın aç kalmasına yol açmıyor, aynı zaman da, eğiti-öğretimi de olumsuz yönde etkiliyor.
“Ne yapıyor yoksulluk eğitime” diyebilirsiniz.
Geçim zorluğu çeken aileler, çocuklarının okul giderlerini karşılayamadıkları için, çocuklarını okula gönderemiyor. Okul dışında kalacak çocukların sayış yüz binlerle ifade ediliyor. Çoklarının umurunda değil bu durum.
Bir ilköğretim öğrencisinin çantası 700 bin liraya doluyormuş. Çantanın kendi
Fiyatı, ders kitapları, yardımcı kitap ya da dergiler, defterler, kalemler, sulu boyalar, silgiler vb.
Çocuk kıyafetleri (Önlükler, elbiseler, gömlekler, ayakkabılar da ayrı.
Bu ülkede milyonlarca işsiz v ar. Bu işsizler arasında eş ve çocuk sahibi olanlar da var.
Çiftçi oldukları halde tarlalarını ekip biçemeyenler var. Çünkü girdi fiyatları elde edeceği ürün fiyatlarından daha pahalı.
Ülkemizde dershane sayıları arttı. Özel okullar çoğaldı. Milyonlarca aile, çocuklarını ne dershanelere gönderebiliyor ne de özel okullara.
Devlet yurtları sayıca az. Kaç aile gönderebiliyor çocuklarını yurtlara?
Bu durumda ne olacak?
Olacağı belli; Zengin aileler çocuklarını okutacak, fakir aileler okutamayacak.
Biz, 1970’lerde Gümüşhane gibi küçük illerde Fakülte açılmasını, 1990 yılından sonra da açılan ya da açılacak olan Fakültelerin Üniversite kuruluşlarıyla taçlandırılmasını isterken, bazı aklı evveller; “Üniversiteleri orta dereceli okulların sav iyesine mi indireceksiniz?” diye bize karşı çıkıyorlardı.
Amaçları; zenginler okusun, fakirler de onlara hizmet etsin!
Ülkeyi yönetenler yarım yüz yıldan buyana Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya el atamadıkları için, oradaki kız çocuklarının ve bir kısım erkek çocukların eğitim dışı kaldıklarını dikkate almıyorlar.
Bu nedenle, eğitim öğretimin başlamasına sevinemiyoruz!