Vergi konusunda konuşanlar; “Çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınmalıdır” diyorlar.
Söylem doğru ama uygulama yanlış.
Neden yanlış?
Çeşitli vergiler var. Ama genel olarak, Reel vergi, dolaylı vergi diye ikiye ayrılabilir.
Reel vergiler; ticari faaliyetlerden, memur, işçi, emekli maaşlarından daha pek çok etkinliklerden alınır. Bu konudaki sistem nasıl çalışmalı? Onu uzmanlar söylesin.
Diğer vergiler, dolaylı vergilerdir.
Yiyecek maddelerinden, içileceklerden, giyeceklerden, seyahatlerden, farkına varmadan ödediğimiz pek çok vergiler var.
Dolayla vergilerdeki adaletsizlik burada.
Neden?
Az gelirlilerde (Fakirler, yoksullar, emekliler, işçiler, memurlar, esnaf ve sanatkârlar ve çiftçiler bu konuda hangi ölçüde vergi ödüyorlarsa; büyük firmalar da, (Holdingler, büyük iş yapan tüccarlar, ithalatçılar, ihracatçılar, yüzbinlerin üstünde maaş alanlar, dolaylı vergilerden aynı oradan vergi ödüyorlar.
Hem de, dolaylı vergilerden alınanlar, reel vergilerden alınanlardan daha fazla.
Bu adaletsizlik giderilmelidir. Aksi halde vergide adaleti sağlamamız söz konusu olmayacaktır.
Vergi konusunda, ikinci bir açmazımız da, kayıt dışılıktır.
Ne demek kayıt dışılık?
Vergi kaydı olmadan ticaret yapan, büyük para kazananlar var bu ülkede. Yalnız ben demiyorum bunu, konunun uzmanları diyor. Hatta sözünü ettiğimiz o uzmanlar; “Türkiye, eğer kayıt dışılığı kayıt altına alabilse, iki yıl içinde, Türkiye’nin iç ve dış borçlarının tamamını kapatabilir” diyorlar. Ama yıllardan beri vergi adaletini sağlamak için bir adım atıldığını görmüyoruz.
Ne oluyor bu konuda?
Hiçbir şey olduğu yok. Vergideki adaletsizlik sürüp gidiyor. Hala, altından kakılamayacak giderleri karşılamak için, yoksul kesimin, açlık ve yoksulluk sınırlarının üstünde geliri olmayan kesimlere vergi bindiriliyor.
Biliyorsunuz, hastaneler kentlerin dışına çıkarılırken, yollar, köprüler belirli kişilere ihale edilirken; “Cebimizden bir kuruş çıkmayacak” denilmişti. Oysa öğle olmadı. Hava alanlarından, yollardan, köprülerden geçmeyen, büyük hastanelere uğramayanlardan da vergi alınıyor.
Emekliler, artırılacak miktarları, küçük esnaf ve Sanatkârlar artırılacak asgari ücreti düşünürken, umduklarını bulamayacakları ortada. Umdukları miktar verilse de, yine açlık ve yoksulluk sınırları içindekilerden ve üstündekilerden çıkacak, artırılacak miktar.
Sonuç olarak vergide adaleti sağlayacak önlemlerin alınması, kesinlikle zaman geçirilmeden alınmalıdır.