Un çuvalı, içindeki unu tamamen boşalttıktan sonra da vurdukça tozar. Halkı un çuvalı yerine koymamak gerekir. Her istendiğinde size bir şey veremez.
Kaldı ki, halkımızın büyük çoğunluğu yoksulluk ve açlık sınırı altında yaşamaktadır.
Maaş ve ücretlerde haktan yana bir düzenleme yapılmamıştır.
Bu ülkede 2500 lira maaş alanlar da var, 100 bin liraya kadar, hatta daha da üstünde maaş alanlar da var.
Herkes; elbette eğitimine göre, yaptığı işe göre, bilgi, görgü ve deneyimlerine göre maaş ve ücret alacak. Buna bir diyeceğimiz yok.
Eskiler; “Yedirdiğini doyur” derlerdi. Ulusun büyük bir bölümünü yarı aç, yarı çıplak gezdirmek elbette kimsenin hoşuna gitmez ama gerçek ortada.
Bırakın yarı aç yaşamayı, ülkemizde yaşayan her altı ya da yedi kişiden birisi işsiz.
Hangi konuyu ele alsanız, aksaklık göze çarpacak.
Kış geldi. Doğuda her taraf kar. Batı ve Orta Anadolu da sıcak değil. Kimileri fazla sıcaktan pencereleri aralayacak, kimileri de ellerine ne geçiyorsa, sırtına dolayıp oturacak.
Bundan sonra, eğitimi de zenginlerin çocukları yapabilecek. Devletin üniversite öğrencilerinden kimilerine borç olarak verdikleri burslar çok yetersiz. Yeterli de olsa, burs alan öğrencilerin çoğunluğu, bir işe giremedikleri için, aldıkları bursları ödeme olanakları yok.
Hemen her ilimize Üniversite açıldı ama o ilin her ilçesinden, kasabasından, köyünden gelecek öğrenciler, kendi illerinde nasıl barınabilecek?
Öğrenci köyünden, kasabasından ayrıldıktan sonra, kendi ili de olsa, ev tutacak ya da devlet yurduna yerleşecek. Evler ateş pahası oldu, buna bir çözüm bulunamadı. Yurtlar da parasız değil.
Ne olacak bu durumda?
Varlıklılar okuyacak, varlıksızlar okumak istese de okuyamayacak!
Devlet, vergiyi de yeteri kadar maaş ve ücret alamayanlardan alıyor. Bu ülke de ticaret yaptıkları halde yüzbinlerce insan bir yolunu bulup vergi ödemiyor. Diğer ticaret erbabının tamamına yakını da kazancı oranında vergi vermiyor.
Devlet te maaş ve ücretlilere ve vergi kaçırmasını bilmeyenlere vuruyor durmadan.
Maş ve ücretlilerle, vergi vermekte bile zorlananlar da un çuvalı değil, insan.
