İmzalı yazılarda da, gazete haberlerinde de başlık çok önemlidir. İmzalı yazının ya da haberin okunmasında başlık etkili olur.
O nedenle, önce başlık bulursunuz.
Kamuda çalışmaya başladığım 1955 yılından sonra görev yapan, kimisi yaşayan, kimisi Allah’ın rahmetine ulaşan valileri tanıma fırsatım oldu.
Kimileri kelimeleri ve cümleleri özenle seçerek konuşuyordu. Güzel konuşan valilerden biri de Hasan Basri Güzeloğlu’ydu. Bir gün kendisine dedim ki, Sayın Valim, Sizin konuşmalarınızı haberleştirirken başlık bulmakta zorlanıyorum.
Önce, belki yanlış anladı ve dedi ki; Neden?
“Çünkü konuşmanın içinde birden çok ilginç başlıklar var!” dedim. Gülümsedi bu yanıtıma Güzeloğlu.
Cumhuriyetimizin kurulduğu 1923 tarihi bir yana, ülkemizde, 1955 yılından sonraki olayları yaşayarak, izleyerek (Karınca-kararınca) biliyorum.
1890’lardan, Cumhuriyetin kuruluşuna kadar geçen sürede, olaylar çok çalkantılı geçti. Huzur döneminin, kalkınma, gelişme dönemini, Atatürk’ün yaşattığı zamana rastlayan günler, haftalar ve yılların, çok rahat olmasa da, huzurlu geçtiğini söyleyebiliriz.
1939 yılında başlayan ve 1945 yılına kadar süren 2. Dünya Savaşı yıllarının ekonomik yönden, dünyada da, ülkemizde de sıkıntılı geçtiğini söyleyebiliriz.
1950 Yılından günümüze kadar, içişlerimizde ve dış ilişkilerimizde üzücü dalgalanmalar oldu. Ölenleri, öldürülenleri, isabetli ya da isabetsiz tutuklanmaları yaşadık.
Tarihin yüz yılda yerine oturduğunu söylerler. İçinde bulunduğumuz günlerde, haftalarda sıkıntılar yaşıyoruz yine. Haklılıkları ve haksızlıkları söyleyebilir ya da yorumlayabiliriz ama tarihe bıraksak daha isabetli yapmış oluruz kanımca.
Neden?
Olayların üzerinden zaman geçince, kişisel duygulardan arınmış, daha gerçekçi yorumlar yapılabiliyor da ondan.
Umarız, bu günleri de, daha az zararla atlatırız.