enflasyon emeklilik ötv döviz akp chp mhp gümüşhane gümüşhane haberler
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

ŞEFKAT BİR ÇİĞ TANESİDİR

26.12.2024 10:15
0
A+
A-

 Halt etmiş sevgiden maraz doğar diyenler. Zira marazlara en tesirli ilaçtır sevgi iksiri… Onun doyumsuzluğunda ebediyete kanatlanır ruhlar. Buzların saçaklarda salkım salkım asıldığı zemherilerde içimizi ondan başka ne ısıtabilir ki… Issız çöl gecelerinde gönül imbiğimizden süzülen ayışığına yaranlık eden, sevgiyle beslenen hayaller değil midir?

Sunaklara nefretin gölgesinin sindiği kerih zamanlardan beri şebnemler düşmüş deli kanımıza. Sevginin bezediği kadim zamanlar asılmış darağacına. Kaskatı kesilmiş gözbebeklerimiz. Talan edilmiş yürek bohçalarımız… Hayaller buz tutmuş güneşin eteklerinde. Sevgisizliğin kırbaç izleri nasırlaşmış yüreğimizde. Güzelliklere açılan yolların cümlesi dikenli tellerle kesilmiş, varmayı murat eden ayaklara paslı prangalar vurulmuş… Bu prangaları ve düğümleri sevgiden başka çözecek bir güç tanıyor musunuz acaba?

Acıyarak ve koruyarak sevmedir şefkat… O, kâinata mührünü vuran yüce sultanın hudutsuz çağlayanından beslenir. O okyanustan bir damla düşse payımıza, yeter de artar bile. Kâinatı temaşa eden gözler, nice ibret nazarlarına muhatap olurlar. Bakmasını bilen gözler, zahirden batına akıp gider. Şefkat şemsiyesini yavrularının üzerine geren bir kedinin, düşmanı hissettiği bir anda aslan kesilmesini şefkat dışında hangi hissiyatla izah edebilirsiniz? Vahşi aslanın azı dişleri, aç karnını doyurmak için onca mahlûkatı parçalarken, bir anda sevimli yavrusunu sarmalayan bir kıskaç oluşunu gördüğümüzde nasıl bir hisse kapılırsınız? Bunu şefkatin tılsımı dışında neyle izah edersiniz acaba?

Gönüller ancak şefkatle fethedilir. İstanbul Fatih’i engin şefkatiyle Bizans artıklarının katılaşan, hatta taşlaşan gönüllerine girmemiş miydi? Anneleri o doyumsuz gece uykularından kaldırıp yavrularına köle eden, alnı kadar ak sütünü bir çağlayan misali taşıran, ipek dokunuşlarla bebeğinin saçını okşatan şefkat değil de nedir? Yusuf’u bir kuyudan alıp Mısır’a sultan eden, göktekileri uçuran, yerdekileri yürüten, sudakileri yüzdüren şefkattir elbet…

Rahmetten gelir merhamet… Öyleyse merhametin pınarı ilahi menşelidir. Gözelerinden nur akar merhamet oluğunun… Halikın merhameti olmasa mahlûk helak olurdu şüphesiz. Güneş denen alevden topu yerinde sabit kılan ve ateşten bereket ihsan eden yüce Sultan, bütün azametine rağmen merhametinden hiçbir şey kaybetmiyorsa, zerre hükmündeki bizlere ne oluyor da merhamet fakiri olup çıkıyoruz? Güneş ki azıcık yaklaşsa bize yanarak, azıcık uzaklaşsa bizden donarak helâk oluruz. Yaratanın merhameti onu tam olması gereken yerde sabit kılarak yarattıklarına duyduğu engin hürmeti göstermiştir.

Merhamet nurdur semada… Bu nura erişmek için yukarıya kalkıyor avuçlarımız. Her birimiz merhamet dilencisiyiz. Merhamet nazarlarıyla yeşeriyor ağaçlar, su maviliğini ondan alıyor. Sağnak yağmurlar bereketini Rahman’ın merhamet hazinesinden aşırıyor. Damlalar toprakla buluşurken merhamet saraylarından alıyorlar ilhamını. Güneşin arzı ısıtması O’nun merhametinin tecellisidir. Nemrut’un ateşinin İbrahim’i yakmaması, ateş içinde güller açması, balığın Yunus’a aşiyan olması merhamet dışında başka neyle açıklanabilir ki!

Kusurları örten merhamet şalından başka bir şey değildir zannımca… O, gecenin karanlığı gibi örtmeli bütün kusur ve kabahatleri… Fakat kendimizinkileri asla… Şahsın zatına merhameti kusurlarını at gözlüğüyle görmesine zemin hazırlar. Fakat zulmetmek de gerekmez zatımıza. Tam olması gereken noktada tutmak gerekir denge ıskalasını…

Mülkün sahibi Kadir-i Mutlak, merhameti varlığın sebebi kılıyor. Gönül hanesinde ona yer açanları, yürek coğrafyasının ışığı addedenleri ebedi saadetle müjdeliyor.  Ayetler onun engin merhametini haykırıyor: “…O, merhamet etmeyi kendine gerekli kıldı”(En’âm Suresi 6/12) “…Birbirine merhameti tavsiye edenlerden olanlar var ya, işte onlar ahiret mutluluğuna erenlerdir.”(Beled Suresi 90/12–13)…Ne mutlu onlardan olanlara…

Sevgi, şefkat ve merhamet insan olmanın ve insan kalmanın alâmetleridir. Bunları ertelemek insanlığı ertelemekten farksızdır. Gönül tezgâhında sevgi dokuyanlar, aşk mektebinde sadakat okuyanlar, baykuşlar diyarında bülbül olup şakıyanlar; sonlar âlemi olan dünyada sonsuzluğu yakalamış bahtiyar kimselerdir. Aşk ve muhabbetin gönül soframızda azık olduğu, sevginin yürek heybemize dolduğu bir dünya dileğiyle!…

Yazarın Diğer Yazıları
BU ALANA REKLAM VEREBİLİRSİNİZ.
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.