Tarihte bugün ne olmuştu? Sarı saçlı, mavi gözlü bir dev Samsun’a ayak basarak Türk milletinin yeniden dirilmesini sağladı. Mirliva Mustafa Kemal’i politikalarından dolayı Anadolu’ya sürmek istediler. Mustafa Kemal 16 Mayıs 1919 tarihinde İstanbul’dan bindiği Bandırma Vapuru’na 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’da ayak basacaktı. Mustafa Kemal, çıkmadan önce Ali Fethi Bey’e, İsmet Bey’e, Ali Fuat Bey’e haber veriyor. Gazi, bir şeyler yapmak istemişti Türk milleti için İstanbul hükümetine rağmen. Ona idam fermanı çıkartan Dürrizade Ahmet Efendi oldu, çok sevdiği askerlik mesleğinden istifa etti, Rumların taşkınlık çıkardığını ve İzmir’in İşgali’nin haksız olduğunu raporunda dile getirdi, Damat Ferit Paşa öldürmek için peşine Ali Galip Bey’i yollamıştı ve sayısız olaylar…
Mirliva Mustafa Kemal, ekibini kendisi hazırlamıştı. Her şeye hazırdı. Osmanlı’nın hali ise bitaptı. Gazi, Nutuk’unda bu olayı şöyle dile getirir.“Genel vaziyet ve manzara: Osmanlı Devleti’nin dahil bulunduğu grup, Harbi Umumi’de mağlup olmuş. Osmanlı Ordusu her tarafta zedelenmiş, şartları ağır bir mütarekname imzalanmış. Büyük Harp’in uzun seneleri zarfında, millet yorgun ve fakir bir halde. Millet ve memleketi Harbi Umumi’ye sevk edenler, kendi hayatları endişesine düşerek memleketten firar etmişler. Saltanat ve hilafet mevkiini işgal eden Vahdettin, soysuzlaşmış, şahsını ve yalnız tahtını temin edebileceğini tahayyül ettiği alçakça tedbirler araştırmakta. Damat Ferit Paşa’nın Riyaseti’ndeki kabine; aciz, haysiyetsiz, korkak, yalnız padişahın iradesine tabii ve onunla beraber şahıslarını koruyabilecek herhangi bir vaziyete razı. Ordunun elindeki silahlar alınmış ve alınmakta… İtilaf devletleri, mütareke hükümlerine riayete lüzum görmüyorlar. Birer vesile ile İtilaf donanmaları ve askerleri İstanbul’da. Adana vilayeti, Fransızlar; Urfa, Maraş, Antep İngilizler tarafından işgal edilmiş. Antalya’da ve Konya’da İtalyan askeri kıtaları; Merzifon ve Samsun’da İngiliz askerleri bulunuyor. Her tarafta yabancı subay ve memurları ve özel adamları faaliyette. Nihayet, söze başlangıç olarak kabul ettiğimiz tarihten dört gün evvel, 15 Mayıs 1919’da İtilaf devletlerinin rızasıyla Yunan ordusu İzmir’e çıkarılıyor. Bundan başka memleketin her tarafında, Hıristiyan unsurlar gizli, açık, özel emel ve maksatlarının elde edilmesinin teminine, devletin bir an evvel çökmesine mesai sarf ediyorlar. Daha sonra elde edilen sağlam malumat vesikalar ile teyit olundu ki İstanbul Rum Patrikhanesi’nde teşekkül eden Mavri Mira Heyeti vilayetler dahilinde çeteler teşkil ve idare etmek, mitingler ve propangadalar yaptırmakla meşgul. Yunan Salibi Ahmeri resmi Muhacirin Komisyonu; Mavri Mira heyetinin mesaisinin kolaylaştırılmasına hizmet etmekte. Mavri Mira heyeti tarafından idare olunan Rum mekteplerinin izci teşkilatları, yirmi yaşını geçmiş gençler de dahil olmak üzere her yerde ikmal olunuyor. Ermeni Patriği Zevan Efendi’de, Mavri Mira heyeti ile hemfikir olarak çalışıyor. Trabzon, Samsun ve bütün Karadeniz sahillerinde teşekkül etmiş ve İstanbul’daki merkeze bağlı Pontus Cemiyeti kolaylıkla ve muvaffakiyet ile çalışıyor.”
İşte bu durumda olan bir memleket için Gazi’ye inanmak tek seçenekti. Gazi, bu yol haritasında Havza, Erzurum, Sivas, Ankara’ya gidecek, genelgeler ve kongreler yapacaktı. Halk, Mustafa Kemal’in öncülüğünde işgale karşı dur demek için varını, yoğunu, canını verdi…
Fevzi Paşa, Gazi ile çok gelmek istemesine rağmen bunu reddetmişti. Amaç İstanbul’da da yüksek mevkide birinin bulunması idi. Fevzi Paşa, Genelkurmay Başkanı idi. Mustafa Kemal’e bilgi akışı sağlayabiliyor, kaçak yollardan silahlar getirtiyordu.
İttihat ve Terakki Cemiyeti’de inkılabın silahşoru olan Talat Paşa, Anadolu’da bir taşkınlık çıkması üzerine Mim Mim Cemiyeti’ni kurmuştu. Başına da İzmir Suikast Girişimi’nde yargılanacak olan Kara Vasıf ile Kara Kemal’i getirmişti. Mim Mim Cemiyeti’nde Mustafa Kemal’de vardı. Cemiyet içinde Mustafa Kemal’in kod adı Nuh idi. İttihat ve Terakki üyesi, Teşkilat-ı Mahsusa’nın görevlendirdiği Osman Nevres, kod adı ile Hasan Tahsin, mesleği: gazetecilik idi. 15 Mayıs 1919 tarihinde düşman ile amansız bir mücadele vermişti. Yunan müfrezesi ile mücadele eden Hasan Tahsin’in şu sözleri unutulmadı: “Anne, ahirette şahidim ol. Hasan’ın kurşunu bitti, o sebeple kaçtı de.”
Mustafa Kemaller, Hasan Tahsinler, Kemal Beyler, Enverler, Talatlar, Cemaller, Süleyman Askeriler, Yakup Cemiller, Kuşçubaşı Eşrefler, İzmitli Mümtazlar, Musalar, Ali Fethiler, Ali Fuatlar, Fevziler, Nafizler, Deli Halidler, Sakallı Nureddinler, Fahrettinler, Selahaddin Adil Beyler, İsmetler, Asımlar, İbrahimler, Kazımlar, Albay Reşitler, Yarbay Salihler, Mehmet Akifler, Mehmed Rıfatlar, Elmalılı Hamdiler, Saffet Efendiler, Raif Efendiler ve daha nicelerinin ruhu yaşayacaktır!
19 Mayıs bir devrin başlangıcı olmuştur ve böyle de devam edecektir!
Gazi, Nutuk’a son verirken Türk gençliğine şöyle seslenir: “Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur!”
Milli Mücadele ruhunu yaşayan, yaşatan, yaşattıran Türk milletinin 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun!
Ne Mutlu Türk’üm Diyene ve Diyebilene!