Bugün size anlatacağım konu çoğunuzun bilmediği ve devletin içinde olan bir paramiliter yapı olan SADAT…
Gerçi Türk Silahlı Kuvvetleri varken paramiliter yapıya gerek var mı? Aynısını Hizbullah yaptı vs. Devlet, TSK varken başka bir ordu kurdurtur mu? Buna evet diyenlerin biraz sorgulamasını isterim. Bu yazıda bir seri şeklinde gidecek gibi görünüyor. Çünkü toplam 6 sayfadan oluşuyordu ben de yazıyı parçalara bölmeyi tercih ettim. İyi okumalar dilerim.
28 Şubat sürecinde 753 subay ve astsubay “Fethullah Gülen Tarikatı’na yakınlığı needeniyle ilişiği kesilenlerin sayısı 243 idi (Gölge Ordu SADAT’ın Sır Perdesi Aralanıyor, Ersin Eroğlu – Caner Taşpınar, FETÖ Nedeniyle İhraç Edilen SADAT’çılar, Sayfa 81.) Ağustos 1996 – Kasım 1999 Dönemi
Fethullah Gülen Tarikatı 243 kişi, devrim yanlısı 169 kişi, Nakşibendi 163 kişi,Süleymancı 19 kişi, irticai faaliyetler 24 kişi, PKK 20 kişi, Milli Görüş 19 kişi, Işıkçı (Nurcu) 15 kişi, aşırı sol 13 kişi, Nizam–ı Alem 6 kişi, Nurcu 11 kişi, Hizbullah 3 kişi, İslami Cemiyet ve Cemaatler Birliği 5 kişi, Atatürk karşıtı 2 kişi, Yazıcı Grubu (Nurcu) 1 kişi, Şura Grubu (Nurcu) 1 kişi, Aczmendi 1 kişi, İskender Evrenseloğlu 1 kişi, Kadiri Tarikatı 2 kişi, Radikal İslamcı 1 kişi, Yehova Şahitliği 1 kişi, Mihr Vakfı 1 kişi, disiplinsizlik, çete, itaatsizlik 31 kişi toplam 753 kişi TSK’dan ihraç edilmiştir (Çetin Doğan’ın Gözünden 28 Şubat Size Yalan Söylediler, Barış Terkoğlu – Sami Menteş, Fethullahçılarla Mücadele Edilmedi Yalanı, Sayfa 78.)
Hatırlayalım…
SADAT’ın 14 kurucu ortağı vardı.Bunların içerisinde Haluk Yıldırım, Yusuf Çağlayan ve Mehmet İlhan isimleri de yer alıyordu.
28 Şubat sürecinde ordudan ihraç edilenlerin ihraç gerekçelerinin yer aldığı listeye ulaştık. 243 kişinin içerisinde SADAT kurucuları arasında bulunan Haluk Yıldırım, Yusuf Çağlayan ve Mehmet İlhan’ın TSK ile ilişiğinin kesilme nedeni “Fethullah Gülen Tarikatı” mensubu olmalarıydı.
Diğer taraftan SADAT eğitmeni ve uzmanı olan altı kişi de 28 Şubat döneminde “Fethullah Gülen Tarikatı” mensubu olmaları nedeniyle TSK’den tasfiye edilenler arasındaydı.
Evet..
Bugün keskin nişancı, gayrinizami harp, muharebe eğitimleri veren SADAT’ın üç kurucusu, altı uzman ve eğitmeninin o dönem FETÖ ilişkileri nedeniyle TSK ile ilişiği kesilmişti…
FETÖ nedeniyle TSK’dan ihraç edilenlerin listesi, 28 Şubat davasında yargılanların hazırladığı ve Yargıtay’a sunulan 1734 sayfalık dilekçede yer aldı.
İşte o listedeki ASDER (Adaleti Savunanlar Derneği) ve SADAT (Uluslarası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş) üyeleri:
SADAT kurucu ortağı Hava Pilot Binbaşı Haluk Yıldırım 11 Aralık 1997 tarihinde, SADAT kurucu ortağı Hakim Binbaşı Yusuf Çağlayan 1 Aralık 1998’de, SADAT kurucu ortağı Hava Yüzbaşı Mehmet İlhan 11 Aralık 1997’de, SADAT’ta yazılım uzmanlığı görevinde bulunan Deniz Kıdemli Çavuş Mesut Kaya 26 Mayıs 1997’de, SADAT’ta Komando ve İç Güvenlik Uzmanlığı görevinde bulunan Jandarma Üsteğmen Çetin Zamantıoğlu 16 Haziran 1998’de, SADAT’ta Denizaltı ve Gemi Ana Tahrik Sistemleri Uzmanlığı görevinde bulunan Deniz Yüksek Mühendis Binbaşı Nuri Onay 16 Haziran 1998’de, SADAT’ta Su Altı Silahları Uzmanlığı görevinde bulunan Deniz Astsubay Çavuş Engin Yılmaz 26 Mayıs 1997’de, SADAT’ta Satın Alma Uzmanlığı görevinde bulunan Üsteğmen Zafer Şahin 11 Aralık 1997’de, SADAT’ta Komutan Kıta Sevk ve İdare Uzmanı Piyade Yüzbaşı Erol Gündüz Fethullah Gülen Tarikatı’na mensubiyetten TSK ile ilişiği kesildi.
Gelelim SADAT’ın yan kuruluşu ASDER’e…
ASDER, 28 Şubat sürecinde TSK’den tasfiye edilenler tarafından kurulmuştu. Peki, ASDER kurucuları ve yöneticilerinin tasfiye edilme gerekçeleri neydi?
ASDER Kurucu Genel Başkanı Tabip Albay 31 Temmuz 1997’de, ASDER’in bugünkü Genel Sekreter Yardımcısı Hava Kıdemli Başçavuş 31 Temmuz 1997’de, ASDER’in günümüz yedek yönetim kurulu üyelerinden Deniz Yüksek Mühendis Binbaşı Nuri Onay 16 Haziran 1998’de, yedek yönetim kurulu üyelerinden Öğretmen Teğmen Kadir Okatan 26 Mayıs 1997’de, yedek yönetim kurulu üyelerinden Kıdemli Çavuş Coşkun Şabanoğlu 31 Temmuz 1998’de Fethullah Gülen Tarikatı’na mensubiyetten TSK ile ilişiği kesildi.
Peki sonra ne oldu biliyor musunuz?
Kurucu Genel Başkanı ve günümüz yönetim üyelerinden bazıları 28 Şubat sürecinde “Fethullah Gülen Tarikatı” mensubu olmaları nedeniyle TSK’dan tasfiye edilen ASDER’in şimdiki Genel Başkanı Nevzat Tarhan, 15 Temmuz FETÖ’cü darbe girişimi sonrası TBMM’de kurulan “Darbe Araştırma Komisyonu”nda dinlendi… Tarhan, Ergenekon davasında ise FETÖ’cü savcıların “kamu tanıklığı”nı yapmıştı. (Gölge Ordu SADAT’ın Sır Perdesi Aralanıyor, Ersin Eroğlu – Caner Taşpınar, FETÖ Nedeniyle İhraç Edilen SADAT’çılar, Sayfa 81 – 82 – 83.)