enflasyon emeklilik ötv döviz akp chp mhp gümüşhane gümüşhane haberler
DOLAR
34,2550
EURO
37,5953
ALTIN
2.921,50
BIST
9.117,88
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Gümüşhane
Hafif Yağmurlu
19°C
Gümüşhane
19°C
Hafif Yağmurlu
Salı Açık
24°C
Çarşamba Çok Bulutlu
23°C
Perşembe Az Bulutlu
22°C
Cuma Az Bulutlu
21°C

Sabahattin Ali

11.09.2024 17:34
0
A+
A-

Kısa bir ömür sürmesine rağmen adından çok söz edildi Sabahattin Ali’nin…Çünkü dolu dolu yaşadı.Sözünü hiç sakınmadı.Dobra dobra konuştu.

Sabahattin Ali,25 Şubat 1907 yılında Gümülcine’nin Eğridere Köyü’nde  dünyaya geldi.Babası, bir subay olan Cihangirli Ali Selâhattin Bey’di.Annesi Hüsniye Hanım’dı. Sabahattin Ali,önce Edremit İlkokulu’nu bitirdi.O vakit savaş yıllarıydı.Bir süre Balıkesir Öğretmen Okulu’nda okuduktan sonra İstanbul Erkek Öğretmen Okulu’na geçti.Buradan 1927’de mezun oldu.Okulu bitirdikten sonra Yozgat Cumhuriyet İlkokulu’na atandı.Buradaki görevi uzun sürmedi.Girdiği imtihanı kazanarak Almanya’ya gitti.Yurda döndükten sonra Aydın ve Konya ortaokullarında görev yaptı.Aydın’da çalıştığı yıllarda bölücülük yaptığı gerekçesiyle üç ay tutuklu kaldı.Konya’da öğretmenlik yaptığı sırada,okuduğu bir şiirde hakaret unsurları bulundu.Konya ve Sinop hapishanelerinde yattı.

Hayatının önemli bir kısmı dört duvar arasında geçti.1934 yılında M.E.B. Neşriyat Mümeyyizliği’ne getirildi.Bunca sıkıntıdan sonra evliliğe sıra gelmişti.1935 senesinde Aliye Hanım’la dünya evine girdi.!937’de kızları Filiz doğdu.Devlet Konservatuvarı’nda Almanca öğretmenliği yaptı.Savaş yüzünden tekrar askere alındı.Ömrünün son yıllarında M.E.B. Tercüme Bürosu’nda çevirmenlik ve editörlük yaptı.

Sabahattin Ali,Cumhuriyet sonrası Türk hikâyeciliğinin önemli bir ismiydi.O da pek çok sanatçı gibi,edebiyat deryasına şiirle girmiştir.Şiirlerinde millî veznimiz olan heceyi kullanmıştır.Bu türdeki eserlerinde Halk edebiyatının şekil ve muhteva hususiyetlerini bulmak mümkündür.İlk gençlik ürünlerini Çağlayan,Servet-i Fünûn,Meşale,Hayat,Güneş gibi dergilerde yayınlamıştır.Şiirlerini “Dağlar ve Rüzgâr” adlı eserde bir araya getirmiştir.

O,asıl ününü hikâyeleriyle elde etmiştir.İlk hikâyesi olan “Bir Orman Hikâyesi” 30 Eylül 1930 yılında Resimli Ay Dergisi’nde yayınlanmıştır.Hikâyelerinde daha çok Anadolu insanının hayatını anlatmıştır.Güçlü bir gözlemcidir.Tabiat tasvirlerinde başarılıdır.Hikâye kitapları şunlardır: “Değirmen(1935),Kağnı(1936),Ses(1937),Yeni Dünya(1943),Sırça Köşk(1947)”

O,hikâyenin dışında romanlar da yazmıştır: “Kuyucaklı Yusuf(1937),İçimizdeki Şeytan(1940),Kürk Mantolu Madonna(1943)”  Bunların yanında “Esirler” adlı bir de oyunu vardır.Daha sonra eserleri,külliyat hâlinde yayınlanmıştır.

Büyük ülkücü şâir ve yazar Nihal Atsız’la Sabahattin Ali’nin fikrî sürtüşmeleri meşhurdur.1946 yılında bir grup arkadaşıyla “Marko Paşa” adlı mizah dergisini çıkaran Sabahattin Ali, bu yüzden de hapse atılmıştır.41 yıllık bu çileli ömür,yurt dışına kaçmak amacıyla gittiği Bulgaristan sınırında,garip kılıklı,niyeti meçhûl bir kâtilin kör kurşunlarıyla son bulmuştur.Onun,vaktiyle kaleme aldığı şu satırlar bugün bile güncel ve enteresandır:

“Namuslu olmak ne zor şeymiş meğer.Bir gün Almanlar’ın pabucunu yalayan,ertesi gün İngilizler’e takla atan,daha ertesi gün de Amerika’ya kavuk sallayan soysuzlar gibi olmak istemedik…Kanunlu,kanunsuz baskılar altında ezile ezile pestile döndük.Bugünün itibarlı kişileri gibi,kese doldurmadık,makam peşinde koşmadık.İç ve dış bankalara para yatırmadık.Han,apartman sahibi olmak,sağdan soldan vurmak ve milleti kasıp kavurmak emellerine kapılmadık.Milletin derdine derman olacak yolları araştırmak istedik.Bu ne affedilmez suçmuş meğer!…”

Yazarın Diğer Yazıları
BU ALANA REKLAM VEREBİLİRSİNİZ.
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.