Karşılıklı konuşma anlamına gelen Diyalog; Yunancadan dilimize giren bir sözcüktür.
Bizde olduğu gibi, Tüm ülkelerin dillerine, başka ülkelerden geçen sözcükler vardır. Her ülke, zamanla o sözcüklere alışır. Aynı anlamlara gelen çok sayıda sözcük üretilirse, yabancı dillerden giren sözcüklerin sayısı azalır.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde, yazılıp konuşulmayan, ya da konuşulup yazılmayan; Arapça, Farsça ve Türkçe dil kullanılırdı.
Atatürk, Türk Tarih Kurumu gibi, Türk Dil Kurumunu da kurarak, Türkçe sözcüklerin kullanılmasına ağırlık verdi. Bunun için Türkçe kökenlerden üretilen sözcükler sayesinde dilimiz de bir ölçüde zenginleşti.
Çarpıcı birkaç örnek verelim dilerseniz:
Şimdi artık; Müdde-i Umumi demiyoruz, savcı diyoruz. Sorgu Hâkimi anlamında Mustantık sözcüğü kullanılıyordu. Ve yine şimdi, dış borçlar ya da dış borçları kontrol erden kurum olarak Duyun-u Umumiye ifadesini kullanmıyoruz.
Diyalog sözcüğü bizi buralara kadar getirdi.
Diyalog konusunda da bir şeyler yazarak noktalayalım konumuzu.
Gümüşhane’ye geldiğim tarihlerde (1960’lı yılların başları) Gümüşhane’nin nüfusu 4750 idi. Tabelalarda daha çok yazılıydı ama İller Bankası kanuni payları Belediyeye 4750 nüfus üzerinden gönderiyordu. Herkes 1960’larda, 70’lerde birbirini tanıyordu.
Sabahları konuk olarak bulunduğum gazeteye erken geliyorum. Hiç tanımadığım, bir yerde de rastlamadığım birisi geldi, elinde birkaç tane kâğıt. “Bunlar ortadan kesilecek” dedi. Gazetelerde, Matbaalarda büyük keskiler olduğunu ama bu keskilerin bir iki tane kâğıdı değil de çok sayıda kâğıdı kesmek için kullanıldığını söyledim.
Bu kez o tanımadığım kişi ile diyalog başladı aramızda. Benden çok küçük olduğu belli olan kişi saygı ölçülerinin dışına çıkarak ve diklenerek, “Sen necisin burada?” diye sordu. Ben de, buranın temizlik işlerine baktığımı söyledim. Bu kez, Kaç yıldır çalıştığımı sordu. “Çok oldu” dedim. Adam, hala
Kâğıtları kestirmek niyetiyle; “Bu kadar yıldır kâğıt kesmeyi öğrenemedin mi?” dedi.
Ben de; aklımın az olduğunu, benim gibi aklı az olan insanlara meramımı anlatmakta zorluk çektiğimi söyledim ve adam çekip gitti.
Diyalog başlıklı yazımı da böylece tamamlamış oldum.