Ulusal gazeteleri okuyanlar bilirler. Sözünü ettiğim gazetelerdeki köşe yazarları, izine ayrıldıklarında okuyuculara bilgi verirler.
Anadolu basınında iki türlü yazar vardır. Bunlardan biri, gazetenin kadrosunda olan, bordrolarında görünen, maaşlarından; sigorta primleri, gelir vergileri kesilen ve kalanını net olarak alan gazeteciler.
İkinci türdekiler, gazetenin kadrosunda olmayan, gazeteden herhangi bir ücret talep etmeyen, yazarlığı gazeteye destek ya da hobi olarak sürdürenler. Ben bu ikinci türe giriyorum.
Gerçi, Kuşakkaya Gazetesini 20 Haziran 1967’de kurmuş, 48 yıl sürdürmüş, sonra birlikte çalıştığımız Sezai Köprülü’ye devrederek ayrılmıştım. Sezai Köprülü’nün ricası üzerine gazetede gelip oturuyor ve onlara küçük bir katkım olsun diye de günlük yazılarımı sürdürüyorum.
Üç çocuğumdan biri Antalya’da, biri Samsun’da, diğeri de şimdilik Gümüşhane’de. Yabancı dil konusunda, (Boğaziçi Üniversitesinden mezun) Sanat tarihi konusunda ve başka alanlarda birikimi var. Talep edilirse birikimini değerlendirme fırsatı doğabilir.
İl dışındaki çocuklarım, doksan yaşıma az kalan ömrümüm bir kısmını birlikte geçirme isteğinde bulunuyor. Ben de bu isteğe uyarak 58 yıldan beri bulunduğum Gümüşhane’den bir süre için ayrılıyorum.
Bulunduğum yerlerde yazı yazma olanaklarım olursa yazarım. Olmazsa yazamayacağım.
Yazı yazmak da, okumak gibi bir alışkanlıktır. Bir süre yazmaktan ve okumaktan ayrı kalırsanız yeniden başlamanız güçleşebilir.
Hiç yazı yazmayanlar için yazı yazmak (kolay görünse de) kolay değildir. Yazı yazmanın sermayesi okumaktır. Okuduklarınızı aklınızda tutabilmektir. Gerçi, şimdi teknoloji gelişti. İstediğiniz bilgiye bilgisayarlarla ya da akıllı telefonlarınızla internet aracılığıyla ulaşabiliyorsunuz. Ben şimdi yalnız aklımı kullanarak yazmaya çalışıyorum. Hiçbir yerden destek aldığım yok.
Herkes yazı yazmayı denemelidir. En azından herkes hatıralarını yazmalıdır. Bu hatıralardan yararlananlar çıkabilir. Hatıra yazmak, bir bakıma tarihe not düşmektir.
“Geçmiş zaman olur ki, hayali cihan değer” sözü boşuna söylenmemiştir.
Bir beldedeki hatıraların toplamı, yerel tarihi oluşturur. Bir başkası da, bu hatıralar üzerine daha farklı eserler meydana getirebilir.
Ana fikirden uzaklaştıkça, yazı farklı konulara gidiyor.
İyisi mi, yazının başına dönüyor, bir süre ayrı kalacağım Kuşakkaya Gazetesi okurlarına ve dostlarıma veda ediyor, dönüşüme kadar kendilerine sağlıklar diliyorum.