Metin Özdemir, Kelkit ilçesinde Hüseyin Beyoğlu ailesindendir. Aile, 1934 tarihinde yürürlüğe giren soyadı yasasıyla ÖZDEMİR soyadını almıştır. Metin Özdemir de 1938 yılında Nüfus Müdürü Abdurrahman Bey ve Hezakâr Hanımefendinin oğlu olarak dünyaya gelmiştir.
Metin Özdemir; 1950 yılında Kelkit Cumhuriyet İlkokulunu, 1953 yılında Kelkit Ortaokulunu, 1956 yılında da parasız yatılı sınavını kazanarak Erzurum Lisesini bitirmiştir.
Liseden sonra Ankara Hukuk Fakültesine giren Özdemir, 1962 yılında da Hukuk Fakültesinden mezun olmuş ve Avukatlık stajını (Erzincan da Avukat ve Erzincan Adliyesinde) yaparak Kelkit ilçemizde avukatlığa başlamıştır.
Askerlik görevini de Diyarbakır da yapan Metin Özdemir, askerlik sonrası yine Kelkit’e dönerek avukatlığını sürdürmüştür.
Metin Özdemir, 1980 yılına kadar avukatlık mesleğinin yanı sıra, farklı görüşteki kitapları, dergileri, gazeteleri okumak suretiyle, dayısı Av. Şair, parlamenter Sayın Nurettin Özdemir ve yerli-yabancı bilim insanlarının eserlerinden yararlanarak bilgi ve kültürünü geliştirmiştir. Özdemir yalnız Kelkit ilçesi sınırları içinde değil, ülke genelinde, uygar toplumlarda ve pek çok alanda düşündüklerini başarıyla savunacak konuma gelmiştir.
İçinde bulunduğu koşullar, 12 Eylül İhtilalinden önce 1980 yılında yurt dışına gitmesini zorunlu kılmış, Pasaportunu almış, kızları Rüçhan ve Devrim ile, oğulları Kurtuluş’u ailesine bırakarak, aslen Ispartalı olan eşi Fransızca öğretmeni Sayın Münire hanımefendiyle birlikte Almanya’ya gitmiştir. Aradan geçen 45 yıl içinde Türkiye’ye dönmeyen Metin Özdemir, Kelkit ve Türkiye özlemini içinde hep taze yaşattı ve bir zamanlar Cumhuriyet Gazetesinin Almanya baskılarında makaleler yazdı.
İki dönemlik Milletvekilliği, ülke çapında şairliği, İsmet İnönü ile yakın ilişkileri, Mecliste ve çeşitli ortamlarda görüşlerini savunma başarısıyla ünlenen Nurettin Özdemir, Almanya’ya yeğeni Metin Özdemir’i ziyarete gittiğinde; “Oğlum, sen hukukta da, genel kültürde de beni geçtin” deme gereğini duymuştu.
Metin Özdemir, Almanya’da Sosyal Demokrat Çizgideki partili devlet adamlarıyla da ilişkiler kurmuş, kalburüstü kişiler tarafından aranır, sorulur, ziyaret edilir bir konuma gelmiştir.
Yaşı gereği, şimdi kabuğuna çekilen Metin Özdemir, iki kızı ve bir oğlunu da (Rüçhan, Kurtuluş ve Devrim’i) de iyi yetiştirmiş, onların Türkiye ile bağlarını kesmemelerini sağlamış sorumlu bir baba durumdadır.
Türkiye’yle, gerek izlediği dünya politikası içinde, Türkiye politikasından edindiği bilgilerle, gerekse, görüşme olanağını bulduğu kişilerle, olumsuzluklardan etkilenerek üzülmekte, ama içindeki memleket hasretini de unutmamaktadır.
45 yıldan beri, yüz yüze görüşme olanağını bulamadığım Metin Özdemir’e, eşi Münire hanıma bundan sonraki yaşamlarında, sağlık ve mutluluklar dilerim.
