Nüktenin kaynağını bilirsiniz., Nasrettin Hoca, sıradan urbalarını giyerek dav ete gitmiş. Pek itibar görmemiş. Davettin kalkmış evine gitmiş yeni urbalarını giymiş üstüne kürkünü geçirmiş aynı davete dönmüş. Bu kez kürkünün eteğini yemek masasına doğru uzatmış ve herkesin duyacağı bir sesle “Ye kürküm ye!” demiş.
Çünkü Hoca, itibarın kişiliğine değil de dış görünüşüne yapıldığını fark etmiş.
Bizde de “Güzel bir kıyafet, iyi bir tavsiye mektubudur” derler. O kıyafetin altındaki insanın ilmini, irfanını, ağırlığını fark etmezler başlangıçta.
İlimiz Tekke köyünden halk ozanı Hasan Soydaş vardır. Ozanlık onda doğuştan gelen bir bir Allah vergisidir. Zorla, hevesle olan bir yeti değildir.
Amcazadesi Hamza Soydaş, Anadolu da bir inşaat yaptırmakta, Hasan Soydaş da, çalışanların hesabını tutmakta, aydan aya ücretlerini ödemektedir.
Ozan Hasın, çalışma elbiseleriyle bir deste bütün para götürmüş bankaya bozdurmak için. Veznedar bir bütün paralara, bir de Hasan’ın tozlu elbiselerine bakmış, kuşkulanmış.” Bozuk para yok” demiş. Ozan Hasan oracıkta bir kâğıt bulmuş, üstüne dizdirmeğe başlamış.
“İnsanlıktan nasibi yok
İtibara çul ararlar.”
Şiir tamamlandıktan sonra veznedara uzatmış ve ayrılmış. Veznedar şiiri okuduktan sonra dışarıya çıkmış şiiri uzatan bağırmış, “Ozan dön, Ozan dön…” Ozan Hasan dönmemiş. Şiirin tamamı belleğimde olsa, sizler de kuşkusuz hak vereceksiniz, insanların insana değil de Hasan’ın deyimiyle çula, urbaya itibar ettiklerini.
Yalnız giyimde, kuşamda değil, diğer alanlar da itibar, ilme, irfana, yeteneğe değil, paraya, pula, varlığadır.
Bu konuda söylenmiş pek çok sözler vardır. “^Şimdi rağbet güzel ile zengine” sözü de bunlardan biridir.
Aradan 40 yıl mı, yoksa 50 yıl mı geç ti, bilemem. Ozan’ın şiirlerini bir kitap haline getirmesi için ilgililer emir versin diye, zamanın valisine götürdüm. Vali, üç edebiyat öğretmenini görevlendirdi. Aradan 2 yıl geçti vali gitti, şiirler kitaplaştırılmadı. Öğretmenlerden şiirleri aldım, bir başka şehirde üniversitede dekanlık yapan bir hemşerimize verdim. 2 yıl da onda kaldı, ondan da aldım. Kendim düzenledim, basılacak kitabın adını da “Gönül bağımdan” koydum. Benim de üyesi olduğum “Gümüşhaneliler ve Gümüşhane’yi Sevenler Vakfı” nın başkanı olan valiyle de görüşmek suretiyle kitabı bastırdık.
Değerli dostum Talat Ülker de Hasan’ın şiirlerini bir kitap olacak şekilde düzenledi. Ama kaynak yok. Ne Talat Beyin gücü yetiyor ne de benim.
İnsanların, Nasrettin Hoca’dan bu yana “Ye kürküm” dünyası devam ediyor.