enflasyon emeklilik ötv döviz akp chp mhp gümüşhane gümüşhane haberler
DOLAR
32,5622
EURO
34,7286
ALTIN
2.486,36
BIST
9.524,59
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Gümüşhane
Az Bulutlu
20°C
Gümüşhane
20°C
Az Bulutlu
Cuma Parçalı Bulutlu
22°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
18°C
Pazar Az Bulutlu
19°C
Pazartesi Açık
20°C

Türk Şiirinin (S)Özüne Sadık İsmi: Arif Eren-4

11.02.2021 10:58
0
A+
A-

Arif Eren, şiirlerinde alegorik ifadelere başvurur. Düz anlatımdan uzak durur. Sanatı estetik bir uğraş olarak görür. O; şiiri ses ipine söz asmak sanatı, şairi ise ses ipine söz asan bir insan olarak görür. Gerçek sanatçının adını hiçbir silginin silemeyeceğine gönülden inanır. Onun gözünde şair, hayalde de olsa dünyayı bir büyücü gibi yeniden dizayn edendir. Onun şiir konusundaki şu görüşleri, şiirin neyi temsil ettiğini gösterir: “Şiir önce yazıldığı dili, sonra da o dilin sanatını temsil etmelidir. Bu anlayış içinde duygu ve düşünceye özgürlük, estetik derinlik gösterilmelidir. ‘Sanat sanat içindir’, ‘Sanat toplum içindir.’, ‘Sanat inanç içindir.’ kavramları yararlı olsaydı münakaşası günümüze kadar sürüp gelmezdi. Hâlâ tartışıldığına göre demek ki bir yarar sağlayamamıştır. Bundan sonra da sağlayacağını sanmıyorum.”

Şair, tabir caizse  söz külçelerinden tılsımlı gönül evleri kurar. Şair kendisini huzura gark eden bu muntazam evin mimarı olduğu gibi, müdavimidir de. Buna fil dişi kule diyenler olsa da bu tabir her şair için geçerli değildir. Buna Arif Eren’i de dahil edebiliriz.

Şair Arif Eren, alelâde sözleri bile şiirlerinde mücevhere dönüştürür. Onlardan görkemli söz anıtları inşa eder. Şiir denen gönül evinde edebî sanatları yerinde ve ölçülü olarak kullanan Arif Eren “Ağustos Merdiveni” adlı şiirinde teşhis (kişileştirme) sanatının en güzel örneklerini sunar okuyucuya: “Zaman ağustos merdivenini çıkmakta/Sıcağı sırtına yüklenmiş yorgun/Ağır adımlar atıyor diye/Lütfen ağustosa söylenmeyin.”

Arif Eren “Yurt Tesbihi”n de bizi hissiyatın ufuklarında bir seyre çıkarır.

“Yurt Tesbihi”, Arif Eren’in ikinci şiir kitabı olarak 1975’te okurla buluşmuştur. Söz konusu kitap 1977’de de ikinci baskısını yapmıştır. Bu kitap Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 15 Temmuz 1975 tarih ve 1848 Sayılı Tebliğler Dergisi’nde öğrencilere tavsiye edilmiştir.

Şair Arif Eren, “Yurt Tesbihi” adlı kitabına ad olan şiirde Doğanşehir’den Gülşehir’e, Akşehir’den Seydişehir’e , Alaşehir’den Eskişehir’e, Kırşehir’den Viranşehir’e, Nevşehir’den Beyşehir’e kadar sonu “şehir” kelimesiyle biten mekânları anlatmıştır. Adeta bir ufuk turu yapmıştır. Bu şiirde yurdumuzun değerlerini ve değerlilerini şöyle dile getirmiştir: “Nasrettin Hoca ayrı bir dünya Akşehir/Gülerken düşüne kalmış orada her şey/Yüzer durur gölünde ördekler/Güzellikler, beyler yöresi Beyşehir/Sana nasıl övgüler yazmam/Yediğim ekmekte emeğin var/Başak saçlı, buğday tenli Seydişehir//Kırkağaç kavununu unutamam Alaşehir/Ahilik kurumunu kuran Veli/Kerâmet sahibi Ahi Evren/Sende yaşadı, sende şehit oldu Kırşehir/Ve son iki hecesi beş sesli/Kent ve ilçelerimizin/Orta direği sensin Eskişehir”

Şair Arif Eren, “Yurt Tesbihi” kitabındaki “Kiraz Bahçesinde Gece” adlı şiirde kirazları son derece yaratıcı imgelerle şöyle anlatır: “Yeşil abajurlar içinde/Kırmızı ampuller gibi yanan kirazlar/Kızların kulakları çınlasın/Alınız görülür her an yanaklarında/Kuş gagasıyla kanarsınız gül gül/ Bir nazla olgunlaşırsınız/Ağacın dallarında”

“Hayatı Huzura Ayarlamak”, Arif Eren’in hayata gönül gözüyle bakışıdır.

Şair Arif Eren’in “Hayatı Huzura Ayarlamak” kitabı 1985 yılında yayımlanmıştır. Bu kitapta da birbirinden kıymetli şiirler selâmlıyor okuru. Şair Eren bir sonraki kitabında, bir önceki kitaba göre hep daha olgun şiirlerle çıkıyor şiir severlerin karşısına. Bu da onun şiir tecrübesinin zamanla arttığını gösteriyor. Buna sabır ve sebatın olgunlaşması da diyebiliriz.

“Hayatı Huzura Ayarlamak” kitabındaki şiirler, hayatın bütün renklerini içinde barındırır. Şair gün olur mutluluğu mısralara sığdıramamaktan yakınır, gün olur sılaya döndüğünde onu karşılayanlardan daha çok, karşılayamayanlara üzülür. Sohbet değirmeninin suyunun kesilmesi onu ciğerinden yaralar. Memleketin yellerinde yeller estiğini görerek bir an mâziye gider, gördükleri onu tasalandırır. Geçen zaman içerisinde hiçbir şey eskisi gibi kalmamıştır, çok şey değişmiştir. O, bu değişimi “Geçen Mutlu Zaman” şiirinde şöyle anlatır: “Eskiden evlerin bahçesi vardı/Ya da avlularında bir asma, bir dut ağacı/Meyveler olgunlaşınca komşu komşuya/Göz hakkıdır der salardı//Kandiller kutlanırdı bayramlar gibi/Aşure tatlısı dağıtılırdı kap kap/Sevgide saygıda olmazdı kusur/Hiç incinmezdi insan kalbi/Mahalle delikanlıları komşu kızlarını/Kız kardeşleri gibi korurlardı/Ne kibardı o sülünler/Bir söylentiden sakındılar hep adlarını//Ne soylu bir dayanışma vardı/Kimler yozlaştırdı onu?/Hangi günahkâra kapıldı gönül/Oysa bize en sadık yârdi.”

Yazarın Diğer Yazıları
BU ALANA REKLAM VEREBİLİRSİNİZ.
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.