Şeyh Said İsyanı İngilizlerin bir oyunudur.
İsyanın çıkarıldığı tarihte Musul ve Kerkük’te, çoğunlukla Türk kökenli vatandaşlar yaşıyordu. Bu konu Lozan görüşmelerinde çözüme kavuşturulamamıştı. İngiltere, Özellikle Musul’u yeni kurulan Türkiye Cumhuriyetine kaptırmamak için, yurdumuzun çeşitli yerlerinde isyanlar çıkartıyor, bu isyanları parayla destekliyordu.
Şeyh Said’in Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da çıkardığı isyan da yine İngiltere’nin bir oyunuydu.
Türkiye Cumhuriyeti yeni kurulmuş, bir yıl sonra Hilafet kaldırılmış, iki başlı eğitime son verilerek medreseler kapatılmıştı.
Şeyh Said Halifeliğin kaldırılmasını, Medreselerin kapatılmasını bahane ederek, “Din elden gidiyor” diye halkı yeni devlete karşı kışkırttı. Amaç, Cumhuriyetin ilanına, laik düzene karşı bir isyandı.
Şeyh Said İsyanının çıkarıldığı 13 Şubat 1925 tarihinde Başbakan Ali Fethi Okyar’dı. Atatürk’ün emriyle, 1925 Mart ayında Başbakanlığa İsmet İnönü getirildi.
İngilizlerin özendirmesi ve maddi yönden desteklemesiyle çıkarılan isyanda pek çok vatandaşımız da öldü. Bu sıralarda Anadolu’nun çeşitli yerlerinde yine İngilizler tarafından isyanlar çıkarılıyordu.
Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal ve Başbakan İsmet Bey duruma el koydu. İsyancı Şeyh Said ve adamları birer birer saptandı, yakalandı ve Diyarbakır’da Mahkemelerce idama mahkûm edildi. Zaman yitirmeksizin idamlar yerine getirildi.
Uygar diye düşündüğümüz batılılar Osmanlı İmparatorluğunu yıkmak için 600 sene uğraşmadılar mı?
İngilizlerin amacı da Şeyh Said ve adamları gibi vatan hainlerini bulup, kışkırtıp isyan çıkartarak yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devletini yıkmak ve ortadan kaldırmaktı.
Şimdi bu vatan haini Şeyh Said’in adı, Diyarbakır’da bir caddeye verilmiş.
Bu ülkeye bu da bir ihanet değil mi?