Yılbaşından önce, asgari ücrete % 30 oranında zam yapıldığı tarihte, yazdığım bir yazıda emeklilere verilecek zammın da düşük tutulacağını belirtmiştim.
Sonunda memur, SSK ve Bağ Kur emeklilerine yapılan zammın, tahminlerimizin de altında olduğunu gördük.
Asgari ücretlileri ve emeklileri niye gözden çıkarıyorlar?
Birinci neden; kasada para yok. İkinci neden; yakında seçim yok. Nasıl olsa halkın balık hafızalı olduğunu biliyorlar. Seçimlere kadar geçecek sürede çekilen sıkıntılar unutulur. Seçimlere yakın bir kıyak yaparak, halkın gözüne girerler. Böyle düşünmüş olabilirler.
Gerçekten asgari ücretlilere ve emeklilere yapılacak artışı biraz daha arttıramaz mıydılar?
Eskilerin; “Ehem mi, mühim me tercih” diye bir deyimleri vardı.
Ne demek bu deyim?
Çok önemli olan, az önemli olanın önünü geçer, demek.
Asgari ücretlilere ve emeklilere yapılacak zam, devletin birçok harcamalarının önüne geçmeliydi. Çünkü 22 bin liralarla 14 bin liralarla 2 çocuklu ailelerin bile geçinemeyeceklerini biliyorlardı. Ama tercihlerini başka alanların yararına kullandılar.
Gelelim başlıktaki “Ölüm İyiliği” ifadesine.
Ölümcül hastalardan kimileri, ecel kapıyı çalmadan bir iyimserlik gösterirler. Bu, yanıltıcı bir iyimserliktir. Kesin sonucu bilenler, bu geçici iyiliğe “Ölüm İyiliği” derler. Artışlar da ölüm iyiliği gibi oldu.
Asgari ücretlilerle emeklilere yapılan bu minnacık zamlar da, belki sahiplerini öldürmez ama süre çok uzarsa, yıl içinde başka ilaveler düşünülmezse, piyasalardaki artışların da önüne geçilemezse, ölüme de az kalır.
Yazdıklarımızı, el âlemin fukaralığını istismar etmek gibi değerlendirenler çıkabilir. Ne var ki, biz yaş olarak sürenin sonuna geldik. Bundan sonra dünyevi hiçbir varlığa gerek duyacak bir konumda değiliz. Yaşamımız boyunca, hiçbir iktidara, hiçbir muhalefete karşı bir düşmanlık içinde de olmadık. Olaylara tarafsız bir gözle bakmaya çalışıyoruz. Düşüncelerimize karşı çıkmak için bahane aramaya gerek.