Bir zamanlar, ekonomiyi düzeltmek için Kemal Derviş’i nasıl getirdilerse, şimdi de Mehmet Şimşek ve Hafize hanımı getirdiler. Biri Maliyenin başında, diğeri de Merkez Bankasının.
Her ikisinin de ekonomik konularda bilgi ve birikimi var. Bunu teslim edelim.
İMF’ciler maaş ve ücretlerde artışa gidilmemesi taraftarı. Her iki hemşerimiz de (Maliye ve Merkez Bankası yetkilileri) enflasyon yükselmesinde maaş ve ücret artışlarının etkili olduğunu ileri sürüyorlar.
Halk arasında bir hikâye anlatırlar.
Padişahın biri, halkına sürekli vergi salarmış. Her vergiden sonra da adamları halkın içine gönderir nasıl karşılandığını öğrenmeye çalışırmış. Halkın sesi çıkmadıkça, vergileri artırırmış. Son artıştan sonra, halkın içine karışan Padişahın adamları, halkın meydanlara çıkıp horon oynadıklarını bildirmişler.
Padişah, “Tamam demiş, artık onlara vergi salmaya gerek yok. Çünkü yapacakları bir şey kalmayınca horon oynayarak kendilerini teselli etmeye çalışıyorlar” demiş.
Bir ara ekonomi uzmanı bir hocamızı dinledim. “Maaş ve ücretlere yapılan artışların, sanıldığı gibi enflasyonu önemli oranda artırdığı yoktur. Bilimsel incelemeler bunu gösteriyor” diyordu.
Gerçek bu ise, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’le, Merkez Bankası Müdürü Hafize hanımın, İMF’nin rolünü oynuyorlar. Maaş, ücretli ve emekliler zaten ayakta durmaya zorlanıyor. Yılbaşlarında maaş ve ücretlilerle, emeklilere ücret verirken, gerçek enflasyonu TÜİK hazretleri çok düşük tutuyor, artışlarda bu düşük enflasyona göre yapılıyor. Memur, işçi ve emekliler, yapılan artışları ceplerine koymadan, piyasadaki tüm mallar ve tüm maddelere yapılan zamlar karşısında erimiş oluyor.
Ülkemizde ekonominin iyi gitmediği bilinen bir gerçek. Bu yüzden zamlar da durmuyor. Maaşlara, ücretlere ve yakınlarından destek almaya zorlanan emeklilere hiç artış yapılmasa da zamlar duracak değil.
Ne yapsak acaba?
Ülke genelinde, meydanlara çıkıp horon oynamaya mı başlasak?