Kooperatif, Fransızcadan dilimize giren bir sözcüktür. İşbirliğine dayanan bir ortaklık olarak açıklıyor sözlükler kooperatifi.
Bireyler ve bireylerin bir araya gelerek oluşturdukları toplumların kalkınmasına, gelişmesine katkı sunan ortaklıktır kooperatifçilik.
En azından biz öyle öğrenmiştik kooperatifçiliği.
“Eski camlar bardak oldu” diye bir halk deyimimiz var ya. Şimdi, biz tüm bildiklerimizi yeniden gözden geçirmek zorundayız. Çünkü doğru bildiklerimiz doğru çıkmıyor.
Gerçekte, öğrendiklerimiz yanlış değil. Birçok kurum, iyi niyetli olmayan insanların elinde zararlı sonuçlar veriyor.
Esnaf Kefalet Kooperatifleri var. Bizim ilimizde de var. Çok yararlı hizmetler veriyor. Yararlı hizmetler vermesi başındaki insana bağlı. O insan, halkını, milletini, üyesi olduğu esnafların hakkını, hukukunu ne ölçüde koruyarak, kollayarak hizmet verirse o oranda başarılı oluyor.
Bunun aksi de olabilir. Başka illerde iyi sonuç alınmayan E.K. Kooperatifleri de vardır.
Derneğin asıl adı, Esnaf ve sanayiciler Kefalet ve Kredi Kooperatifidir. Esnaflar, kooperatifin kefaletiyle Halk Bankasından kredi alırlar. Kimileri, aldıkları kredilerin taksitlerini zamanında ödememek suretiyle Kooperatif zora sokabilirler. Bir başka yazı konusu olabilir bu konu.
Aslında bu konuyu Esnaf Kefalet ve Kredi kooperatif için değil, çiftçi kooperatifleri için yazmak istemiştim.
Büyük Atatürk, “Milletin efendisi, hakiki müstahsil olan köylüdür” demişti.
Köylünün, daha doğrusu üretici olan köylünün elinden tutacak tek kuruluş, önce Tarım Bakanlığı, sonra da çiftçilerin kurdukları kooperatiflerdir.
Şimdi, her ikisi de çiftçinin aleyhine işliyor. Çiftçi Kooperatifleri, çiftçilerin sırtından geçinmeye çalışıyor. Girdi fiyatlarının artması nedeniyle emeğinin karşılığını alamayan bu yüzden kooperatif aracılığıyla aldığı kredileri zamanında ödeyemeyen çitçilerin traktörlerine, tarlalarına bankalardan önce kendi kooperatifleri el koyuyor.
Biraz zaman tanısalar, borçları faizsiz olarak bir yıl, iki yıl erteleyebilseler, çiftçi çalışacak borçlarını ödeyecektir. Tarım Bakanlığı da bu konuda çiftçinin elinden tutmuyor.
Tarım Bakanlığı Çiftçinin kullandığı ilaç, akaryakıt, gübre fiyatlarını artırdıkça artırıyor. Bu konuda çiftçiye kolaylık tanımıyor.
Bu çitçiler tarımdan elinin tamamen çektiklerinde ne olacak?
İşte kıyamet o zaman kopacak.
Bunu görmeyenlere, sezmeyenlere ne demeli?