Yalnız bireyler, özel ve kamu şirketleri, çiftçiler, esnaflar, ülke olarak da borçlandık. Bu nedenle; kişileri ve özel şirketleri, bankaları bilmem de, devlette, çok acil ve önemli olanların dışında uzun vadeli yatırımlara giremeyecek sanırım.
31 Mart yerel seçimlerinde pek çok belediye el değiştirdi. Görüldü ki, el değiştiren belediyelerin tümü, halkın deyimiyle, gırtlağına kadar borçlanmış.
Devlet hizmetinde kamu muhasebesi yürütün bir insan olarak, aklımın almadığı bir şey var. Çalıştığımız kurumları inceleyen Mülkiye Müfettişleri ve Sayıştan Denetçileri, tüm belgeleri didik didik incelerdi.
Teftiş veren sorumlular olarak, teftiş sona erene kadar ne yediğimizi bilirdik, ne uyuduğumuzu.
Kuşkumuz neydi?
Hem kendimizden, hem çalıştığımız kurumdan emindik ama kuşkumuz; acaba, bilmeyerek yaptığımız bir hata meydana çıkabilir miydi den kaynaklanıyordu.
Şimdi, aklımın almadığı bir şey var! Geçmiş yıllar içinde, kamu kurumlarını denetleyen mi olmadı, yoksa denetlendiği halde, kamunun paralarını har vurup harman savuran sorumluların (Siyasi açıdan) üstlerine gidilmelerine mi izin verilmedi?
Saymanlık yaptığımız yıllarda ne oturduğumuz sandalyeyi değiştirdik ne de kapıyı pencereyi.
Gördük ki, yetkililer, görevde oldukları sürece lüks içinde yaşamışlar! Sadece yaşamakla da kalmamış, dilediklerini de yaşatmışlar.
Siyasi açıdan örnek gösterdikleri İslam Dininin temsilcileri, kamunun hizmetinde bulunurken kamunun mumunu, kişilerin işlerini bakarken, kendi ceplerinden aldıkları mumu yaktıklarını bilmiyorlar mıydı?
Bile bile yaptılarsa iki kez suç, iki kez günah işlediler.
Ne var ki, bilenlerin büyük bir kısmı bile, ölüm ötesini ve ölüm ötesindeki hesabı düşünmüyor.
“Sen bu dünyada ver ben yiyim, ötede sorarlarsa sorsunlar” diyenler bile var.
İşte, bu koşullar altında devletin yapabileceği önemli bir yatırım yok. Zorunluluk gerektirenler elbette yapılır.
Ne zamana kadar?
İsrafı önleyerek, kaynakları iyi değerlendirerek, bir birikim sağlayıncaya kadar.
Uzun bir süreden beri, toplumda; harama, kanunsuzluklara bulaşmadan görevlerini sürdürenlere, insanları yönetirken, Haktan ve adaletten ayrılmayanlara ve hiç bir ayırım gözetmeyenlere selâm olsun.