Atasözlerine ve halk deyimlerine önem veririm. Bir kaç sözcükle çok şey anlatırlar.
“Bir Parmak Bal” sözcüğü de öğledir.
Hakları olan bazı olanaklardan yoksun bırakılan insanları razı edebilmek için, ağızlarına bir parmak bal çalarlar. Yani, küçük bir pay verirler. O insanlar da o küçük payın sayesinde sesini bir süre daha çıkarmaz.
Ne zamana kadar?
“Bıçak kemiğe dayanana kadar.”
Sonra sesini yükseltmek zorunda kalır.
Memurlara 8. Bin TL seyyanen zam verilirken. Aynı zammın memur emeklilerine de, ayda 7.500.00 TL maaş alan SSK ve Bağ Kur emeklilerine de verilmesini istediler. Bu isteği de, emeklilerden önce MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli öne sürdü.
Dediler ki, biz onların kök maaşlarına daha önce zam yapmıştık. Sayın Bahçeli de ısrarcı olmadı.
Sonradan düşünüldü ki, Allah’ın her gününde, her şeye gelen zamanların karşısında, SSK ve Bağ Kur emeklileri gerçekten zor durumda.
Sonra ne dediler?
Ekim ayından itibaren Söz konusu emeklilerinin maaşlarına da ilave yapılacak.
Sonra?
Sonra akıllarına daha pratik bir çözüm geldi. Emeklilere sürekli zam yerine, Ekim ayında bir kez 5.000.00 TL vermek suretiyle, emeklilerin ağzına bir parmak bal çalmayı yeğlediler.
Olur mu?
Olsa da olur, olmasa da olur.
Nasıl olsa, ayda 7.500.00 TL maaş alan emeklilerin seslerini çıkaracak dayanakları kalmadı.
Bu beş bin liralık (Bir kereye mahsus) zam konusu da 1 Ekim de açılacak Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemine gelecek. Ayda 90 bin TL alan milletvekilleri ne yapacak? Onu da göreceğiz.
Ne var ki, emeklilerin sessizliğine pek güvenmemelidir. Bir parmak balla, herkesi sürekli sessiz kalmaya zorlayamazsınız. Bir tarafa 7.500,00 Türk Lirasını, öbür tarafa da bir aylık zamanı koyun ve düşünün. En az 4 kişilik bir aile, bu 7.500.00 lirayla 30 günü nasıl geçirir?
Yazının içinde belirttiğimiz gibi, bıçak kemiğe dayanınca, kimin ne yapacağı belli olmaz.