24 Temmuz Basından sansürün kaldırılmasının 115. Yıldönümünü kutluyoruz.
24 Temmuz 1908 yılında, II. meşrutiyetin yürürlüğe girmesiyle gazeteler, bastıkları gazeteleri sansür memurlarına vermeden dağıtmışlardı.
Bu nedenle, her yıl 24 Temmuzda, basından sansürün kaldırılması kutlanmaktadır.
Basından sansür 115 yıl önce kaldırıldı ama bu kez de gazeteler başka açılardan sıkıntıya düşmüştür.
Gazeteler, üç ayrı gelir kaynağıyla yaşamlarını sürdürürler.
Nedir o gelirler?
a-Resmi ilanlar
b-Özel ilanlar
c- Aboneler
Özellikle Anadolu basını, İstanbul, Ankara ve İzmir illerinin dışında kalan tüm il ve ilçelerde yayınlanan gazetelere giriyor Anadolu Basını deyiminin içine.
Anadolu basınında, aboneler süreklilik arz etmiyor. Gazetelerin sürekli adreslerine gelmesini isteseler de, abone bedellerini ödemiyorlar. Nüfusu 50 bin ve daha az olan yerlerde, zorunlu kayıp ilanlarının dışında, özel ilan da çok az oluyor.
Geriye yalnız resmi ilanlar kalıyor.
Anadolu gazetelerinin yalnız resmi ilanlarla yaşadıklarını söyleyebiliriz.
Şimdi, kâğıda basılan gazetelerin dışında internet haber siteleri de resmi ilan almaya başladı. Ayrıca bazı kamu kurumları resmi ilana çıkmadan, alacakları malzemeleri parçalara ayırıyor ve ilan vermeden teklif almak suretiyle ihtiyaçlarını karşılıyorlar.
Bu konu yıllardan beri yazıydı, çizildi ve bir sonuç alınamadı. O nedenle, pek çok Anadolu basını yayınlarını durdurmak, gazetecilikten vazgeçmek zorunda bırakıldı.
Neden?
Ülkemizdeki kâğıt fabrikalarının tümü satıldı. Kâğıt fabrikalarını satın alanlar da, fabrika binaları ve arsasını aldığı fiyatın birkaç katına satmak suretiyle daha çok para kazanmak yolunu seçtiler.
Yalnız kâğıt değil, gazete basımıyla ilgili tüm madde ve malzemeler de ülke dışından yabancı paralarla (Dolar Euro) alındığı için fiyatları günden güne artıyor. Anadolu gazeteleri bu artışa ayak uyduramıyor.
Dolaysıyla Basından sansürün kaldırılmasını kutlama gereğini duyamıyor gazeteler.