Kimi insanlar, başarısızlıklarının, yeteneksizliklerinin, sorumluluğunu başkalarının sırtına atarak, kendilerini temize çıkarmaya çalışırlar. Başarıya giden yollar, asfalt gibi dümdüz değildir.
Ya nedir?
Taşlıdır, inişli çıkışlıdır, dikenlidir. Taşları, dikenleri siz temizleyecek, inişli-çıkışları siz düzleyeceksiniz.
Orta dereceli okul öğrencileri zayıf not aldıklarında, öğretmen vermiş olur, yüksek not aldıklarında kendileri almış gibi görünmek isterler.
Aldıkları görevlerde ıskalayanlar, hep sorumlu ararlar.
Güzel işler yaparlarsa, başarı kendilerinindir. Başaramazlarsa, başkaları engellemiştir.
Türk İstiklal Savaşında, yaygın olan deyimle yedi düvele karşı, yıkılmış, harap olmuş paylaşılmış, askeri terhis edilmiş bir ülkeyi bağımsızlığına kavuşturmak için, amansız bir mücadeleye girişen Büyük Atatürk’ün, başarısızlığa uğraması halinde kendini mazur gösterecek, sayısız bahaneler vardı. Ama o bu bahaneler sığınmadı ve Türk Ulusunun hiçbir ulusun boyunduruğu altında yaşayamayacağını, yalnız müstevlilere karşı değil, tüm dünyaya karşı ispatladı.
Oyun bilmeyen gelin, bilmediğini “Yerim dar” mazeretiyle örtbas etmeğe çalışırmış.
Olmayan bilgisiyle, başkalarına akıl öğretmeğe çalışan sahte âlimlere Kazak Abda bir şiirinde çok önemli bir ders verir. Der ki:
“Bir Cim bile çıkmaz karnını yarsan
Camiye gider de erkân beğenmez”
Cim; bildiğiniz gibi Arap alfabesinin, 5. Harfinin Türkçe okunuş şeklidir.
Her alandaki başarısızlıkların temelinde, yeteneksiz insanların attığı adımların yanlışlıkları yatmaktadır. Bu arada, tek-tük başarılar da kaybolup gitmektedir.
Sonra başarı bir ekiple oluşur. Eğer, gerçekten lider olanlara, kimlerle çalışacağı yetkisini vermezseniz, lider ağzıyla kuş tutsa başarı gelmez. Çünkü liderler de çevresiyle başarırlar.
Savaşta, bir komutanın, verdiği emirler yerine gelmezse savaşı kazanmanın olanağı kalmaz.
Geçmişte bir valimiz, göreve başlamasının 100. Günü bir toplantı düzenledi ve yapacaklarını sıraladı. Herkese de bu konuda ne düşündüğünü sordu. Sıra bana gelince; “Sayın valim” dedim, “Güzel şeyler anlatınız ama bu anlattıklarınızın başarıya ulaşması için üç önemli ayağı var; biri para, ikincisi zaman, üçüncüsü kadro. Bu üçü bir araya gelmezse başarı kolay olmaz”
Ne oldu?
“Neye el attıysam elimde kaldı” oldu.