enflasyon emeklilik ötv döviz akp chp mhp gümüşhane gümüşhane haberler
DOLAR
34,0535
EURO
37,9813
ALTIN
2.805,56
BIST
9.774,49
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Gümüşhane
Hafif Yağmurlu
19°C
Gümüşhane
19°C
Hafif Yağmurlu
Perşembe Yağmurlu
17°C
Cuma Hafif Yağmurlu
19°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
17°C
Pazar Az Bulutlu
19°C

Ateizmden Deizme İnanç(Sızlık) Buhranları-4

27.06.2024 15:04
0
A+
A-

Deizmin ortaya çıktığı yer Batı (Avrupa) dünyasıdır. Deizm Hıristiyanlığın katı kurallarına ve  uygulamalarına bir çeşit tepkidir. Aslında Hıristiyanlığın meselesidir. Fakat bu sakat düşünce, küresel bir dünyada bulunmamız hasebiyle maalesef bir şekilde (özellikle sosyal medya vasıtalarıyla) gelip bizim gençlerimizi bulmuş, zihinlerini iğfal etmiştir.

Çağımızda insanlık için bir tehdit unsuru olan deizm, mantık dışı bir kısım dayatmaları beraberinde getiren tahrif edilmiş (bozulmuş) Hıristiyanlığın karşısına dikilen tepkisel bir düşünce olmakla birlikte, son zamanlarda bizdeki yanlış İslâm anlayışlarına (yorumlarına) da bir tepki duyma durumu da söz konusudur. Hıristiyanlıktaki teslis (üçleme) düşüncesi, insanın doğuştan günahkâr olduğu inancı, Hz. İsa’nın ilâhlaştırılması, Allah’ın oğlu olarak görülmesi deistlerin Hıristiyanlıktan uzaklaşmalarına, deizme sığınmalarına zemin hazırlamıştır.

Deizm başta Hıristiyanlığa karşı bir protesto hareketi olarak ortaya çıkmıştır.

Başta Hıristiyanlığa karşı bir protesto hareketi olarak ortaya çıkan deizmin insan aklını ve deneyimlerini itibarsızlaştırma eğilimi vardır. İnsanın kurtuluşunu kendi düşünce ve eylemleri dışında görenlere, kiliseye bağlı oluşla ilişkilendirenlere karşı çıkarlar. Deistler kendinden başka inançlara ve inanç sahiplerine hoşgörülü davranmazlar. Kendi içlerindeki farklılıklara bile tahammül edemezler. Tanrı’nın evrenle ilgilendiğini ama insanlarla ilgilenmediğini söyleyen deistler, akıl varken peygamberin varlığını gereksiz bulurlar.

Başta Türkiye olmak üzere, İslâm dünyasında sözde âlimler ve ben merkezli bir kısım cemaat mensupları Kur’an’dan süzülen hakiki İslâm’ı, din adına uydurdukları  hurafelerle  mecrasından uzaklaştırdıkça bu gibi anlayışlar zihinlerde kendine kolayca yer bulmuştur. Bazı kesimlerin (buna aşırılıktan beslenen bir kısım cemaatler de diyebiliriz) dini sulandırmaları, deizmin gençler arasında yayılmasında büyük bir etken ve vebal olarak durmaktadır.

Bizde felsefenin duayenlerinden biri olan merhum Teoman Durali Bey’in de dediği gibi “Dinden bağımsız tanrı görüşü olamaz. Deizmi dinden bağımsız olarak geliştiremezsiniz. Tanrı fikrini bize din veriyor. Din olmadan Tanrı’yı bilemem. Bana Tanrı’yı bildiren dindir.”

Bugün Batı’da dinî ve ahlâkî değerler bitme noktasına gelmiştir. Avrupa’yı ayakta tutan ekonomik refahtan başka bir şey değildir. O da ortadan kalkarsa büyük bir kaos yaşanır. Deizmin Batı’da bu denli revaçta olması, kötü bir başlangıç olarak hepimizi düşündürmelidir.

Deizm ve ateizmin Batı’dan (Avrupa’dan) dünyaya yayıldığı hakikatini görmezden gelemeyiz. Sözüm ona, postmodern kültür, beraberinde bu muzır düşünceleri de sürükleyip getiriyor. Bu daha çok müzik, sinema, sosyal medya ve kültür aracılığıyla yayılıyor.

Bir kısım dinlerden uzaklaşan gençlerin deizme kaçışı abartıldığı kadar değildir.

Deizmin günümüzde, başta İslâmiyet’e karşı olmak üzere, mevcut dinlere alternatif bir inanç sistemi olarak sunulması şeytanî güçlerin bir oyunudur. Bu sapkın anlayış bir kısım küresel güçler tarafından desteklenmektedir. Onlar baştan aşağı çelişkilerle dolu olan, akla ve mantığa uymayan deizmi bir dünya dini olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar. Daha doğrusu dinsizliği yeni din olarak yutturmaya çalışıyorlar. Aslında dinsiz bir nesil meydana getirme uğraşı içerisindedirler. Bunun için sosyal medyayı ve bütün iletişim vasıtalarını kullanıyorlar. Dinleri bütünüyle reddeden bu felsefî düşüncenin hedefinde İslâm ve Müslümanlar vardır. Allah’ı sözde kabul etmeleri de kendilerimi sempatik gösterme gayretinin şeytanî bir yansımasıdır. Onların en büyük hedefi İslâm’ı itibarsızlaştırmak ve sonra da yok etmektir. Fakat Allah’ın izniyle bunu başaramayacaklardır. Çünkü Allah dinini koruyacaktır.

Deistler ve bu inancı finanse edenler “Taliban, DAEŞ, Selefilik” gibi marjinal İslâmî grupları kötü örnek olarak gösterip bunun üzerinden İslâmiyet’i karalama gayreti içerisindedirler. Oysa şiddet yanlısı bu grupların hiçbiri İslâm’ı temsil edecek durumda değillerdir. Çünkü İslâm barış ve kardeşlik dinidir. İslâm aşırılıklara yönelmememiz gerektiğini, orta yolu tutmamız gerektiğini öğütler. Müslüman aklıselim(sağduyulu) kişidir.

Son zamanlarda gençlerin deizme kaçışı abartıldığı kadar olmasa da, böyle bir tehlike söz konusudur. Bunu inkâr etmek, güneşi balçıkla sıvama anlamsızlığından farksızdır. Bu meseleyi sağlam verilerle teşhis etmek, her yönüyle masaya yatırmak ve önüne geçilmesi için gereken önlemleri almak (tedavi etmek) başta din kurumlarıyla eğitimciler olmak üzere hepimizin vazifesidir. Zira gençlerin deizme ve ateizme kaymasının en büyük suçlusu onlar değil bizleriz. Zira bizler o gençlere karşı sorumluluklarımızı yeterince yerine getiremedik. Bunda dinî müesseseleri ve eğitim kurumlarını elinde tutan, onların müfredatlarını belirleyen ve uygulamasını denetleye(meye)n devletin de suçlu olduğu su götürmez bir gerçektir.

Yazarın Diğer Yazıları
BU ALANA REKLAM VEREBİLİRSİNİZ.
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.