Adalet sözcüğü, Arapçadan dilimize giren bir sözcüktür.
Türk Dil Kurumunun çıkardığı sözlük Adaleti; “Herkesin, yasalarla hak etmiş olan haklarını vermek, bu hakka ilişmemek” şeklinde ifade etmektedir.
Ülkeler, ülkelerin oluşturduğu kurumlar adaletle ayakta durur. Adaleti ortadan kaldırırsanız; ne hak kalır, ne hukuk, ne de ülke.
66 yıldan bu yana ulusal basını, 55 yıldan beri de kurduğumuz Kuşakkaya Gazetesiyle, yine ulusal basınla birlikte yerel basını da izleyen biri olarak, adalet kavramına çok önem veririm. Adaletteki aksaklık, bireyleri de, bireylerin oluşturduğu toplumları da ve giderek ülkeyi de sıkıntıya sokar.
Yargıtay 4. Daire Başkanlarından Nedim Mısırlıoğlu memleketi Gümüşhane’yi ziyaretleri sırasında gazetemize de uğramıştı. Adalet konusu üzerinde durmuştuk. Yerel mahkemelerin verdiği kararların dava konusu yapıldığında, Yargıtay’da nasıl çözümlendiğiyle ilgili bazı bilgiler vermişti. Çok da olumlu değildi verdiği bilgiler. Sonuç olarak demişti ki; “Vatandaşın yegâne güvencesi yerel mahkemelerdedir”
Hanım tarafından akrabamız da olan Nedim Mısırlıoğlu rahmetli oldu. Amcam Muammer Tuğlu’da haktan hukuktan ayrılmayan onurlu bir insan olduğunu söylerdi Mısırlıoğlu’nun.
Gazeteler, vatandaşların çeşitli şikâyetlerini, uğradıkları haksızlıkları dile getiren basın organlarıdır.
Adaletin ilimizdeki işleyişiyle ilgili olumsuzluklara pek rastlamıyoruz. Ama bu durum, çeşitli kamu kurumlarında, hiçbir haksızlığın olmadığı anlamına da gelmez.
Haksızlıkları dinlerken, özellikle de gazete yoluyla kamuoyuna duyururken bizlerin de çok dikkatli ve titiz davranmamız gerektiğinin bilincindeyiz.
Yargıçları, mahkeme sırasında dinlediği tanıklar, bazı konularda bilgilerine başvurulan kurumlar ve üst mahkemelere giden kararlardan alınan sonuçlar da yanıltabilir. Bir yüz yıla yakın Ülkeyi yönetenlerin siyasi baskıları nedeniyle mahkemelerin verdiği kararlara bakarak olumsuz bir tavır takınmamalıdır.
Hak ve adalet, eninde sonunda yerini bulur.