Arif Eren, sosyal ve tarihî hadiselere de duyarlı bir şairdir. Maraşlı olması hasebiyle Maraş’ın kurtuluş destanına da yer verir “Görkemli Denge” kitabında. “Bir Destan Böyle Başlar” adlı şiir, Maraş’ın Fransız işgalinden hürriyete olan mukaddes ve muazzez koşusunu olanca heybetiyle anlatır: “Bir hüzün Sütçü İmam’ın yüreğine/Namluda kalan kurşun gibi/Taşınmaz bir ağırlık verir/Zorlar beynini sabırsız düşünce/Bir şeyler yapmak gerektiğine. //Sütçü İmam’ın Uzunoluk destanını/Bugün bir çeşme anlata anlata akar/Durmadan esen Fatiha rüzgârı/Gönül kalesinin burçlarında/Bayrakça dalgalandırır hatırasını”
Arif Eren’in şiirlerinde “mâzi” önemli bir noktada durur. O, birçok şiirinde mâziye yolculuklar yapar. Zira mâzi, geleceğe giden yolda önemli bir istasyondur. Nereden geldiğini bilmeyen bir şimendiferin (trenin) doğal olarak nereye gideceğini bilmesi de beklenemez. O, dününü hiç unutmaz. Dünün hatıralarını şiirine temel yapar. Yarınlara umut taşıyan şiirleri bu güçlü temel üzerinde yükselir. “Bir salıncakta geçmiş zaman sallanır” diye başlayan “Dört Mevsimden Hatıralar” şiirinde de bunu görmek mümkündür. Bu şiirde birbirinden derin anlamlar, renkli soyutlamalar ve benzetmeler dikkat çeker. Şiir adeta kanatlanır: “Bir kuş öter bahçede, ishak ishak/Sesi yüreğime konar yankılanarak/Ay ışığında tutuşur dallarda kirazlar/Gözlerime göz kırpar gökte yıldızlar/Aklım talimli, mümkün mü unutmak/Ladesli gözlerimi imkânsız uyutmak//Uçup gider bir mevsimde gelen kırlangıç/Bir yerinde düğümlenir her başlangıç/İnsanın aklaşır, ağacın sararır saçları/Tarak ve rüzgâr tararken dökülür saçları/Hep böyle düşündürdü bana güz/Bilemem, sizler nasıl düşünürsünüz.”
Arif Eren, zamanla meselesi olan bir şairdir.
Şair Arif Eren’in “Zaman Yerinde Durmaz” şiir kitabı 2006’da ilk baskısını yapmıştır. Bu kitaptaki şiirlerde Arif Eren’in hayata dair gözlemlerine şahit oluruz. Şair, kitaba adını veren “Zaman Yerinde Durmaz” şiirinde uzaktaki sevgiliye olan özlemini dile getirerek, gelmesi için çağrıda bulunur: “Harfler dilimde sıraya girdiler arkası arkasına/Sana bir hoş geldin demek için//Gözlerimin gözbebekleri heyecan içinde/Benden daha sabırsızlar seni görmek için//Bilirsin mutluluk için bir güvedir tereddüt/Artık gel bir sebebin yok gelmemek için//Zaman yerinde durmaz, mevsim değişir/Şimdi tam zamanıdır karar vermek için.”
Arif Eren, “Zaman Yerinde Durmaz” adlı kitabındaki birçok şiirinde, hayatımızdan bir nehir gibi akıp giden zamana vurgu yapar. Onu kafesten uçan kuşa benzetir. “Bir Kuştur Zaman” şiirinde de bunu görürüz: “Aceleyle tanış olmak niye?/Belirli bir zaman sonra/Yeşil ekin değirmende un olur/Sabır en iyi sermaye//Sorguya çekmeli kendini insan/Vicdanıyla baş başa kalınca/Hatanın tekrarına izin yok/Kafesten uçan bir kuştur zaman.”
“Ses İpine Asılan Sözler” 60 yılını şiire vermiş bir şairin medar-ı iftiharıdır.
Arif Eren, bir ömür şiir denen sevgilinin peşinde koşmuş sadık bir yârdir. O Mecnun’sa, şiir onun için Leylâ’dır. Bir ömür çöllerde Leylâ’sının peşinde koşmaya razıdır. Yeter ki sonunda has şiire ulaşabilsin. O, gün gelir Kerem gibi yanar şiirin Aslı denen kor ateşinde. Ferhat olup dağları deler öz şiire ulaşmak için. Azmeder, sonunda Şirin’ine kavuşur.
Edebiyat öğretmeni olması hasebiyle şiir tekniğini çok iyi bilen Arif Eren, şiirlerini daha çok serbest tarzda yazmayı tercih etmiştir. Fakat asonans ve aliterasyon gibi değişik ahenk unsurlarından yararlanarak şiirde iç ahengi yakalamıştır. Serbest tarzda yazsa da, ölçü konusunda bağnaz değildir. Onun heceyle yazdığı şiirler de vardır. Onun serbest yazdığı şiirlerde de büyük bir intizam kendini gösterir. Nazım birimine dikkat eder. Bazı şiirlerini ikili, bazı şiirlerini üçlü, bazı şiirlerini dörtlü, bazı şiirlerini de beşli kümeler hâlinde yazarak şiirdeki boş vermişliğe (buna koyvermişlik de diyebiliriz) müsaade etmez. Bir seçki mahiyeti taşıyan “Ses İpine Asılan Sözler” kitabındaki şiirlerinde bunu açıkça görebiliriz.
Arif Eren’in daha evvel çıkarmış olduğu “Bu Kent Sende Kalsın”, “Yurt Tesbihi”, “Hayatı Huzura Ayarlamak”, “Görkemli Denge” ve “Zaman Yerinde Durmaz” adlı şiir kitaplarındaki seçme şiirlerin bir araya getirildiği “Ses İpine Asılan Sözler” kitabı adeta bir şiir anıtıdır. Bu “Seçme Şiirler” onun uzun ömrünün bereketli ürünleridir. Bu son kitap 2019 yılında yayımlanmıştır. O, son zamanlarda bir kitap oluşturacak kadar yeni şiir biriktirmiştir.
Bir söz üstadı olan şair Arif Eren; şiiri kendine dert edinen, onunla soluklanan bir sanat adamıdır. Ömrü boyunca şiire sadık kalmıştır. Hayatını hep bu minvalde geçirmiştir. Arif Eren’i hakkıyla ve lâyıkıyla tanımak, şiirin patikalarında sabırlı bir yolculuğu gerektirir. Fakat bu yolculuk boyunca duyacağınız doyumsuz haz, çekeceğiniz zahmete değer.
Türk şiirinde bugüne kadar kimler geldi, kimler geçti. Bunları oturup saymaya kalksak inanın zamanımız yetmez. Fakat gelenler içerisinde pek azı kendisini geleceğe taşıyabilmiştir. Şahsî kanaatim odur ki şair Arif Eren, yarına kalacak az sayıdaki şairlerimizden biridir. Zira o, bir saman alevi gibi yanıp etkisini kısa zamanda kaybeden moda akımlara uyup zamanını heder etmemiştir. Şiirini güçlü bir söz kaidesi üzerine inşa etmiştir. Kendisine, şiirimize yaptığı hizmetlerden dolayı çok teşekkür ediyor, hayırlı ve bereketli ömürler diliyorum.