Hep dikkatimi çekmiştir Kurandaki ilk ayetin İKRA (Oku) ile başlaması.
Ülkeler arasında en az kitap okuyan ne yazık ki, bizim ülkemiz.
Yalnız ilk ve orta dereceli okulları değil, bir iki yüksekokul, bir iki fakülte de bitirmiş olabilirsiniz. Ondan sonra elinizi bir kitap, bir dergi, bir gazete, hatta bir broşür bile almamışsanız, hafıza denen şey, on yıl, bilemediniz 20 yıl sonra, öğrendiklerinizi büyük bir bölümünü silecektir.
Sonra ne olacak?
Sizden daha az okuyan bir insanla fikir tartışırken, tartışmayı kaybederseniz, işin içinden çıkmak için, diplomalarınızı mı sıralayacaksınız?
Sürekli okuyarak bilim adamı olamazsınız belki ama uygar bir toplumda bir yeriniz olur.
Yurt dışına çıkanlar görmüşlerdir. Biz de anlatanlardan öğreniyoruz. Bir Avrupalıyı, seyahat esnasında mutlaka elendi bir kitap okurken görürsünüz. Çünkü okuma işi, okullar bitince bitmiyor. Yaşam boyu devam ediyor.
Bir tanıdığımız hastalanmıştı. Yaşı 97-98 di. Ziyarete gitmiştim. Birlikte gittiğimiz arkadaş dedi ki; “Allah bilir ama birkaç gün içinde Hakkın rahmetine kavuşur. Yine elinde kitap var, Bir şey daha öğrense ne olacak?”
“Ne zararı var? “ dedim ve “Bizden sonra birisi daha ziyaretine gelse ve okuduğundan ona bir şeyler anlatsa fena mı olur?” diye ekledim. Cevap vermedi.
Boş zamanı en yararlı bir biçimde değerlendirmek değil midir kitap okumak?
İnsanlar işlerini bıraksın, kitap okusun demek istemiyorum. İşlerinin dışındaki zamanı okuyarak, bir şeyler öğrenerek, öğrendiklerinden başkalarına da ışık Tutarak geçirsin, istiyoruz.
Okuyan bir adam, iki adam olmaz ama önce kendisi için, sonra çevresi için, daha sonra da, ülkesi için iyi ve yararlı bir adam olur.
Karar elbette sizin.