Gerçekte, konut ihtiyacı büyük-küçük hiçbir kentte ortadan kalkmaz. Gümüşhane’de sözü edilen bu ihtiyaç büyük boyutlara varmaz. Çünkü artan nüfusun bir kısmı çıkıyor. O nedenle Gümüşhane’de nüfus artışı çok az seyrediyor. O az seyreden nüfus artışını da karşılamak zor değil.
Önceki Belediyenin başlattığı ama belki zaman azlığı, belki başka nedenlerle yürütemediği İnönü Mahallesinde, ana yol kenarındaki çoklu konutları, şimdiki Belediye Başkanı Vedat Başer ele aldı ve kesin sonuç a bağladı.
Ülkeyi yönetenlerle de görüşerek bu noksanlığı tamamlamak TOKİ ile anlaştı. Sanırım çok uzamayacak bir süre içinde, hem konut almak üzere para yatıranlar, hem de başka ihtiyaç sahipleri konutlarına kavuşacak. Bu konudaki sorun da ortadan kalkmış olacak.
Gerek konutlar için, gerek işyerleri için, gerekse başka nedenlerle yapılacak yatırımlar için imar planını ödünsüz uygulamak gerekir.
Yalnız Gümüşhane de değil, pek çok kentlerimizde imar planlarına aykırı yapılan inşaatlar, hem kentin görünümünü bozuyor, hem de zamanla değiştirilmesi, yıkılarak yeniden düzenlenmesi olanaksız bir hal alıyor.
Ülkemizde uzun yıllardan beri İmar planlarını çok iyi uygulayan kentlerimiz var. Önceki yazılarımızda bunlardan örnekler sunuyoruz. Gerekirse yine sunarız.
Bağlarbaşı’nda yapılan imar planları uygulanırsa, zamlan içinde bahçelerde gördüğünüz güzellikler ortadan kalkacak.
Sözünü ettiğim mahallede, bir kişiye ait bahçeden yatay ve dikey üzerine üç tane yol geçirilecek gibi görünüyor. Yol da önemli ama Gümüşhane deyince herkesin aklına meyve bahçeleri geliyor. Beton yığınından ibaret bir kent durumuna getirilmemeli Gümüşhane. Şimdiye kadar olan oldu. Hiç olmazsa bundan sonrasını kurtarmalıyız.