enflasyon emeklilik ötv döviz akp chp mhp gümüşhane gümüşhane haberler
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Depremle Yaşamak

08.02.2023 18:03
0
A+
A-

Güneydoğu Anadolu da, on ilimizi kapsayan, pek çok ilimizde de hissedilen ve ülkemizi bir baştan öbür başa yasa boğun deprem gösterdi ki, bundan sonra da, olası depremleri düşünerek ve önlemlerimizi, devlet olarak, kişiler olarak alarak yaşamak zorundayız. “Bana değmeyen yılan bin yaşasın” deme lüksümüz yok. İçinde bulunduğumuz yaşam koşulları her birimimizi bir yana savurmuş. Bizler kişiler olarak, acıma duyguları taşıyor olarak, ülkemizin her ilinde, her köşesinde varız.

Gelelim kişi olarak ve devlet olarak alınacak önlemlere.

Bir önceki yazımızda da belirttiğim gibi, Erzincan ilimiz, en büyük depremin birincisini 1939 da, ikincisini de, 1992 de yaşadı. Benzer depremler 1999 da Marmara bölgesinde de ve pek çok ilimizde de yaşandı. O depremler, bize, yeteri kadar önlem alma gereğini yaşattı mı?

Yaşatmadı.

Yaşatsaydı, bu son deprem de, bu kadar can kaybımız, bu kadar yaralımız ve bu kadar maddi hasarımız olmazdı.

Erzincan’da 1992 depreminin olduğu gecenin sabahında birkaç arkadaşla Erzincan’a gitmiştik. Erzincan’da da yakınlarımız vardı.

Erzincan’da doktor olarak görev yapan Hicabi Karaman, Erzincan girişinde, Sosyal Sigortalar Kurumunun karşılarına düşen anayol kenarında bir bina yapmıştı. Binanın temeline döşedikleri demiri inşaat sırasında görmüştüm.

1992 depreminden sonra ne oldu?

Dr. Hicabi Karaman’ın binası olduğu gibi sağlam kaldı, iki yanındaki binaların tümü yıkılmıştı.

Niye veriyorum bu örneği?

İnşaatlardaki yer seçiminde, zemin etütlerinin bilimsel olarak yaptırılıp ortaya konmasında dikkat ediyorsak, zararımız hiç olmaz demiyorum ama en azından can kaybımız olmaz.

Erzincan ilk kurulduğu yıllarda fay hattı üzerinde kurulmuş. İlk büyük depremden sonra kenti biraz daha yukarılara taşıdılar. Binalarda kat sınırlaması getirdiler. 1939 depreminden sonra yapılan binaların çoğu tek katlı ve bahçeliydi. İki ya da üç katlı bina çok azdı. O nedenle, 1992 yılındaki depremde çok fazla hasar olmadı.

Bilim adamlarımız yıllardan beri İstanbul da, olası bir deprem için sürekli uyarılarda bulunuyorlar.

Yeteri kadar önlem aldık mı?

Almadık.

Deprem gerçeğiyle birlikte yaşamak ve gerekli önlemleri almak zorundayız.

“Bir musibet, bin nasihatten ileridir.

Yaşadığımız musibette ortada.

Yazarın Diğer Yazıları
26.04.2024 14:13
16.06.2023 14:17
12.04.2021 11:09
BU ALANA REKLAM VEREBİLİRSİNİZ.
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.