Kim diyor bunu?
Tekirdağ Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi Dekanı diyor.
Ne için diyor?
Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin, üniversiteye atanan rektöre karşı gösterdikleri tepki için.
Anımsarsınız, bir yerde yazı yazan bir bayan da, geçmişte, “Bizim ailemiz geniştir, elimizde yeteri kadar araç-gereç de vardır. Yalnız bizim ailemiz 40 bin kişinin işini bitirmeye yeterlidir” demişti.
Bazılarının kafası; kendileri gibi düşünmeyenleri vurmaya, öldürmeye, yok etmeye çalışıyor. Yanlışların yanına doğruları koyarak, diliyle, konuşmalarıyla, yazılarıyla, yönetme biçimleriyle düzgün çalışmıyor.
Karşı tarafı bertaraf için, başvurdukları çare; korku, panik, kaba güçten başkası değil.
Profesörlüğe kadar ulaşmış bir dekanın ağzından çıkan sözlere bakın: “Bir gecede işinin bitirir, sabah kendi işimize döneriz!”
Bu kafa ile öğrenci yetiştirecek, bu kafa ile bu ülkeye hizmet edecek!
Vah benim ülkeme ve vah benim ülkemin insanlarına vah!
Bu sözü söyleyen dekan hakkında resmi işlem başlatılmış idari yönden. Adli yönden de başlatılacak mı? Onu bilemem,
Ülkemizin neresinde olurlarsa olsunlar, toplumun önderi pozisyonunda bulunanlar, ağızlarından çıkan sözlere çok dikkat etmeliler.
Çünkü ülke yönetimine yönelecek gençlere iyi örnek olmak durumundalar. Böyle, vurmayla, kırmayla, vuran, kıran kimselerin arkalarını sıvazlamayla iyi örnek olunmaz.
Eskiden, halk arasında bulunanlardan birine, ciddi bir konu danışıldığında: “Biz ne bilek ağam, böyükler bilir” yanıtını verirlerdi.
Büyük sandığımız insanlar da böyle konuşur, böyle davranırlarsa ne yapacaksınız?
1955 yılından bu yana, ne büyükler gördük, ne büyükler tanıdık. Ülkemiz, bu yüzden Büyük Atatürk’ün bıraktığı 1938 yılından bu yana hiçbir alanda umduğumuz ve beklediğimiz gelişmeyi gösteremedi.
Belli ki, yeni büyüklere gereksinimiz var.
Ne zaman?
“Bekle kardeşim bekle, çanağında balın olsun, gelir arası Bağdat’tan”
Gelir mi dersiniz!