Resmi makamlarca, yerli-yabancı kişilere, şirketlere binlerce maden arama ruhsatı verilmiş. Bu ruhsat sahiplerinin tümü maden çıkarmaya başlayınca, ülkemizde ne ormanlar kalacak, ne zeytinlikler, ne tarım arazileri, ne de yeşil bitki örtüsü, fark etmiyor musunuz?
Önceleri de yazdım. Yalnız Gümüşhane’de değil, Türkiye’de olumlu ve kalıcı izler bırakan Yük. Mi. Müh. Nihat Sargınalp yazının başlığına aldığım cümleyi, (Önlem alınmazsa kaydıyla) ülkemizin 50 yıl sonra çölleşmeye başlayacağını 1950’lili yıllarda söylemişti.
Rahmetli Sargınalp, Tema Vakfının kurulmasından yıllarca önce, 1950 yılında “Türkiye Tabiatını Koruma Cemiyetini” kurmuştu.
Çanakkale’de görevli olduğu yıllarda, Şehitler Abidesi kurulması gereğini ilk kez Sargınalp dillendirmişti. Her yıl Kıbrıs yüzeyini 20 Santimetre kalınlığında toprağın denizlere gittiğini de Sargınalp söylemişti.
Türkiye’nin çölleşme raporunu 1956 yılında, bir broşürle zamanın iktidarına sunmuştu.
Sargınalp iyi ki, bu günleri görmedi. Yoksa üzüntüsünden çıldırırdı.
Biliyorsunuz, büyük Atatürk, adına Yalova’da yaptırılan binaya, mevcut ağacın dalları zarar veriyor diye, ağacın dallarını kestirmemiş, binayı kaydırmıştı.
Fatih Sultan Mehmet; “Ormanlarımdan bir dal kesenin başını keserim!” uyarısını boşuna mı yapmıştı?
Köylüler, maden arayıcıları tarafından zeytinlikleri, ormanları kesmesinler diye, canlarını ortaya koymalarına karşın, jandarmanın kendilerine verilen emirle köylü kadınları, erkekleri nasıl süründürdüklerini gözlerimizle görerek, olaylardan kilometrelerce uzakta bulunan bizler perişan oluyoruz, ama yöneticilerimiz tınmıyor.
Ormandaki bir ağaç, arazideki bir zeytin ağacı kaç yılda meydana geliyor?
Yerli-yabancı maden işleticileri, işlettikleri madenlerin paralarını ceplerine indirirken, geriye çıplak dağları, hiçbir otun bitmeyeceği arazileri, yerinden yurdundan olan üretici köylüleri hiç mi acımıyorsunuz?
Ey halkım!, çocuklarımıza, torunlarımıza, onlardan sonra gelecek kuşaklara nasıl bir ülke bırakacağımızın hesabını hiç mi yapmıyoruz, hiç mi vicdanımız sızlamıyor?
Ormanlarımızı, zeytinliklerimizi, tarım arazilerimizi mahvetmekten, ülkemizi çölleşmekten kurtaralım artık!