anladı, daha doğrusu öğrendi Kızılay’ın ne konumuna getirildiğini.
Gözümüz gibi esirgediğimiz, koruduğumuz Türk Hava Kurumu ne durumda, bilemiyoruz.
Bir PTT’miz vardı. Şimdi yok mu? Yine var.
Ama nasıl işliyor?
Kendi memleketimizde iyi işlemesi yeterli değil. Ülkenin her yerinde aynı titizlikle işlemeliydi.
Mektuplar, gazeteler, adi olarak da atılsa, taahhütlü olarak da atılsa fark etmez, geciktirilmez, yerine ulaştırılırdı.
Şimdi öğle mi?
Eskide PTT dağıtıcıları vardı. Babanın mektubunu oğluna, kardeşin posta giderini diğer kardeşe vermezlerdi.
Örnek gösterilmesini mi istiyorsunuz?
Akçakaleli Hafız Mehmet Aktürk öyleydi. Demek istediğim, yalnızca kurumlar değil, o kurumları ayakta tutan elemanlar da öyleydi.
Gazetemiz Kuşakkaya’nın zamanında ellerine geçmediğinden yakınırdı abonelerimiz.
Hatta bir abonemiz, kimi gazetelerinin eline geçmemesi nedeniyle bana; “Tüm aboneleriniz yıldan 30-40 gazetesini göndermezseniz, siz kısa zamanda zengin olursunuz?” demişti bana.
Değerli hemşerimiz, eski Adalet ve Milli Savunma Bakanlarımızdan sayın M. Oltan Sungurlu’da bana; 5-56 gazeteyi birden gönderiyorsunuz, ben gönderme parasını da vereyim, her gazete, her gün postaya verilsin” demişti.
Oysa her gazete basıldığı gecenin sabahında Postaya veriliyor. Postane de aynı gün gazeteleri illere gönderiyor. Gittikleri yerlerde posta dağıtıcıları birkaç gün bekletiyor, sonra hepsini toptan veriyorlar.
Biz şimdi beş altı gazetenin toptan verilmesine de razıyız ama şimdi onu da yapmıyorlar. Şu anda bulunduğum ilde, 7 Aralık 2022 tarihli gazete ile, 3 Mart 2023 tarihli gazeteyi (diğerleri ile birlik) getirdiler.
Bu yüzden olacak, gazetemizin şimdiki sahipleri, il dışına gönderdikleri gazetelerin sayısını iyice azalttı.
Herhalde, posta dağıtıcıları çok az. Nüfusu 500 bin olan illerde 50 dağıtıcı varsa, nüfus 2 milyona yaklaştığı halde, dağıtıcı sayısı daha da aşağıya çekilmiş. Bu tıkır tıkır işleyen PTT de ticari bir kuruluş konumuna getirilmiş.
Bulunduğu ilde, adımıza gelmesi gereken bir posta maddesinin nerelerde kaldığını sormaya gittik. Bizi, oradan oraya havale ediyorlar. Sonunda, bulunduğumuz binanın ötelerinde, vasıta ile yarım saatte gidilebilecek bir yere işaret ettiler. Beklediğimiz bir diploma olabilir, bir pasaport olabilir ya da günlü bir başka belge olabilir. Kimsenin umurunda değil.
Türk Kurtuluş Savaşı sıralarında ve tüm önemli zamanlarda büyük bir titizlikle ve gizlikle çalışan PTT de güvenilir bu kurum olmaktan çıkarılmış.
Yazık, çok yazık.