Türklerde savunma sanayisinin hikâyesi çok eskilere dayansa da bunun en somut örneklerine son on yılda şahit oluyoruz. Özellikle 2016’daki darbe girişiminden sonra bu alanda çok ciddi adımlar atılmıştır. Bu adımlar ve atılımlar hava, deniz ve kara kuvvetlerinin envanterine pek çok milli silahın girmesini beraberinde getirmiştir.
Türk Savunma Sanayisi 2020 yılında dünyanın birçok ülkesine ihracat ağını genişletmiş, bunun sonucunda da birçok Türk şirketi, dünyanın en iyi 100 şirketi arasına girmiştir. 7 Türk şirketi, savunma sanayi alanında yüksek kaliteli küresel rekabet listesine dahil olmuştur. Türkiye’nin en büyük savunma şirketi olan ASELSAN, dünyanın en iyi şirketleri arasında 52’nci sıraya yükselmiştir. Şirketin satış değeri 2.1 milyar dolara kadar ulaşmıştır. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TAI) olarak da bilinen TUSAŞ, 48. sırada yer alırken, BMC, Roketsan, STM, FNSS ve HAVELSAN aynı sıralamada ilk 100 şirket arasına girmiştir. Stokholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü’ne (SIPRI) göre Türkiye şu anda dünyanın en büyük 14. savunma silahları ihracatçısı konumundadır. Bu da toplam küresel ihracatın yüzde 1’ini oluşturmaktadır. Türk savunma sanayi ihracatında en büyük pay Amerika Birleşik Devletleri’nin olmuş, Avrupa Birliği ve Orta Doğu ülkeleri ise ABD’yi izlemiştir.
Bir zamanların 70 sente muhtaç Türkiye’sinden çok şükür bugünkü Türkiye’ye geldik. Günümüzde savunma sanayimizde akıl almaz gelişmeler yaşanıyor. İHA’lar, SİHA’lar, Akıncı’lar, kara araçları, deniz platformları başta olmak üzere 170 ülkeye savunma sanayi ürünleri ihraç edebilen bir ülke durumuna geldik. Karşılaştırma yapmak gerekirse, 2002’de Türk savunma projelerinin bütçesi 5,5 milyar dolar iken 2020’de bütçe 60 milyar dolara ulaşmış ve 2002’deki bütçenin neredeyse 11 katına çıkarılmıştır.
Artık silah alan değil silah satan bir ülkeyiz. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türk silahlarının ilk 10 ithalatçısı şöyledir (29 Şubat 2020 itibariyle): Amerika Birleşik Devletleri (131.2 milyon dolar), Almanya (38.2 milyon dolar) ve Birleşik Arap Emirlikleri (1 milyon dolar), Hindistan (23.9 milyon dolar), Hollanda (16.3 milyon dolar), Katar (12.7 milyon dolar), İsviçre (12 milyon dolar), Suudi Arabistan (11.3 milyon dolar), Birleşik Krallık Birleşik Devletleri (8.6 milyon dolar) ve Azerbaycan (8.3 milyon dolar)
Savunma Sanayisinin gelişmesiyle birlikte Türk Silahlı Kuvvetleri milli silahlarla desteklenmiş, Türkiye ile uluslararası taraflar arasında daha geniş bir siyasî-askerî iş birliği sağlanarak silah ihracatı yapılmıştır. Böylece Türkiye’nin hem sınırları içinde hem de sınırları dışındaki şer odaklarına karşı mücadelede eli genişlemiş, ipleri eline almıştır.
Son yıllarda Savunma Sanayisinde birçok güçlü şirketimiz kurulmuştur. Bunlar arasında Türkiye’nin ilk millî İHA ve Siha’larını yapan BAYKAR Teknoloji’yi sayabiliriz. Bu özel şirket, hem ulusal hem de uluslararası görevlerde kullanılan TB-2 savaş uçağını üretmiştir. BAYKAR şirketi tarafından geliştirilen ve üretilen uçak tamamen yerli olarak yapılmaktadır. Bayraktar TB2 olarak adlandırılan uçak, istihbarat, gözetleme, keşif ve silahlı saldırı görevlerini yerine getirebilen taktik hava aracıdır. Bunun yanında muharip insansız uçak sistemi Kızılelma, yine Bayraktar Akıncı ve Bayraktar DİHA burada anılmaya değerdir.