Dünyadaki ülkelerden 34 ülkenin halkından kimseler ilimizde yaşayan. Bunların sayısını 9 milyon gösteren var, daha da üstüne çıkanlar var. Devletin kayıtlarında ne kadar görünüyor, onu bilemem. Ama sınırlarımız kevgir gibi. Gelen geçiyor.
Eğer önlem almazsak, çok değil çeyrek yüz yıl içinde artık onlara sığınmacı diyemeyeceğiz. Çünkü onlar ülkenin vatandaşı olacaklar. Şimdiden Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyanlar var.
Kimileri, her ülkede, başka ülkelerden insanların olduğunu ve bunun yadırganacak bir yanının bulunmadığını ileri süredenler çıkabilir. Doğrudur. Ancak, nüfuslarına göre, hiçbir ülke, bizim kadar sığınmacının barınmasına olanak tanımış değildir. Bu durum bir çıbanbaşıdır.
Gümüşhane’ye, kardeşimi öğretmen okulunda okutmak izcin 1961 de gelmiştim.
Gümüşhane’nin o günü eğitimli insan sayısı, kültür yapısı, gelenekleri, insanların kıyafetleri, şiveleri bugünden farklıydı. Çünkü kendi vatandaşlarımız Gümüşhane Merkez ilçeye toplu geldiler.
Nasıl geldiler?
Kıyafetleriyle, konuşma tarzlarıyla, kendi gelenekleriyle, inekleriyle, köpekleriyle geldiler.
Bu durum onların kusuru değildi. Biz ülke olarak, köylerimize zamanında yol götüremedik, okul götüremedik, kentlerdeki hiçbir kültürel etkinliği götüremedik. Onlar, daha önce yaşadıkları kırsal kesimlerde nasıl yaşadılar, kent merkezinde de öğle yaşadılar Kentli olmak, kent kültürüyle hareket etmek zaman istiyor. O zaman da doluyor. Şimdi her ailede en az bir üniversite mezunu var.
Başka ülkelerden gelen insanların yalnız şiveleri değil, dille de farklı. Devlet, kendi vatandaşları dururken, sığınmacılara milyarlar harcıyor. Bir de kendi vatandaşlarında farklı yaşamalarını kolaylaştıracak olanaklar tanınıyor.
Zamanla, bu sığınmacıların sayısı sabit kalsa belki birkaç yıl daha sıkıntı çeker, sonra rahatlayabiliriz. O süre içinde, o 34 ülkenin vatandaşı kendi dillerini konuşmak yerine Türkçe konuşmayı öğrenirler.
Ama sığınmacıların ardı, arkası kesilmiyor. Sorun burada. Ülkemizi yönetenlerin böğle bir sonunu yokmuş gibi hissediyoruz.
Önlem alamazsak, sığınmacılar git gide daha büyük sorunlarla karşımıza çıkabilirler. Ülke topraklarını tehlikeye de düşürebilirler, yöntemlerde görev de alabilirler.
Kendi ülkemizde biz sığınmacı kalabiliriz.