Cumhuriyetimizin 100. Yılının; hem Cumhuriyete, hem de Atatürk’e yakışır bir nitelikte, mem leketimiz Gümüşhane’de de kutlandığını öğrenmekten mutlu oldum. Artık bu halkın, bu ulusun, çok zor günlerde ve çok zor koşullar altında, bir kurtarıcı olarak gönderilen ve ülkemizi dar günlerden kurtarak, bilimsel yolu gösterdikten sonra aramızdan ayrılan Atatürk’ten de, kurduğu Cumhuriyetten de vazgeçmeyeceğine inanmaktan hiçbir kuşkum kalmadı.
Bir zamanların, siyasette, eğimde, kültürde, sanatta ve bilimin her dalında çok değerli insanlar yetiştiren, okumaktan başka çaresi olmadığını bilen Gümüşhane halkı, bilimden biraz geriler gibi bir hal almıştı.
İnsanların başka varlıklardan yaratıldığını ileri sürenlere karşı, bu düşünceyi bilimsel çalışmalarla çürüten Mendel, tüm canlıların zamanlar aslına döndüğünü, aslının da insan olarak yaratılmış olduğunu otaya koymuştu.
Gümüşhane; Ahmet Ziyaüddin Gümüşhaneviler, Hasan Fehmi Ataçlar, Cemal Hüsnü Taraylar, Hasan Fahri Polatlar, Lütfi Doğanlar, Turgut Yüceller, M. Oltan Sungurlular, Şinasi Özdenoğulları, Nurettin Özdemir’ler yetiştirmiştir. Gümüşhane; dinde, devlet yaşamında, siyasette, edebiyatta, sanatta, kültürün her dalında, isimlerini saydıklarımızın dışında daha nicelerini yetiştirdiği gibi, bundan sonrada yetiştirecektir.
Arada bir duraklasa da, tüm canlı varlıklar gibi, Gümüşhane de, başarılı olduğu zamanları yeniden yakalayarak, başarılarının üstüne yeni başarılar ekleyecektir.
29 Ekimde; mevcut yönetimlerin içinde, noksanları en az olan Cumhuriyeti ve onun kurucusu Büyük Atatürk’ü, yurdumuzun pek çok yöresi gibi, layıkıyla kutlayan değerli valimizi, Belediye Başkanımızı, Siyasi Parti Başkanlarımızı, sivil toplum kurulmuşlarını ve Gümüşhane halkını bir kez daha kutlamak isterim.
Hemşerilerimiz, adam tanıma ve değerlendirme konusunda, zaman zaman yanılgıya düşse de, bu onların kusuru değildir. Devlet olarak, biz vatandaşların önüne; bilgiyi, görgüyü, tecrit kabiliyetini ne ölçüde ortaya koyabiliyorsak, onlardan da o oranda karşılık alınabiliyor.