Zaman da, enerji de, su da, sağlık da israf ettiğimiz unsurların başında gelmektedir.
İsraf deyince aklımıza ille de maddî varlıklar gelmemelidir. Zaman ve emek savurganlığı, en az bunlar kadar önemlidir. Zaman en kıymetli hazinemizdir. Geçen zamanı geri getirmek hiç mümkün değildir. Günümüzü, olur olmaz işler peşinde geçirmemeliyiz. Zaman tasarrufu para tasarrufundan önemlidir. Neticede para da, zaman varsa kazanılır.
Bugün hizmet üretecek yaştaki yüz binlerce insanımız, sigara dumanlarıyla kaplı sağlıksız kahve köşelerinde zaman öldürmektedirler. Hiçbir şey üretmeyen bu insanlar topluma katkıda bulunmamaktadır. Bu, hazır emeğin israf edilmesi değil de nedir?
Enerji çağımızın gücüdür. Son yıllarda ülkemiz enerji sıkıntısıyla karşı karşıyadır. Elektrik enerjisini şuursuzca ve yerli yersiz kullanıyoruz. Resmî dairelerde, gerekmediği hâlde gündüzleri bile elektrik lambaları yakılmaktadır. Hatta bazı kendini bilmezler fütursuzca, kaloriferlere rağmen, elektrikli ısıtıcılar kullanarak devleti zarara uğratmaktadır. Bugüne kadar, “Devletin malı deniz, yemeyen keriz” zihniyetindeki insanlardan çok çektik.
İsraf ettiğimiz sınırlı kaynaklarımızdan biri de sudur. Su deyip geçmeyin; su, sudan bir mesele değildir. İçme, kullanma ve tarım için hizmetimize sunulan suyun dengesiz ve israf edilerek kullanılması, şu an bile tehlikeli çanlarının çalmasına neden olmaktadır. Yarınlarımızın su gibi berrak olması için suyumuzu idareli kullanmak, su israfının önüne geçmek durumundayız. Zira su, hayattır. Sağlık ve afiyet içinde yaşayabilmemiz için mutlaka suya ihtiyacımız vardır. Susuzluk çekmeyen suyun kıymetini hakkıyla bilemez.
İsraf yapılan alanlardan biri de sağlıktır. ‘Sağlıkta da nasıl israf olur?’ demeyin. Her yıl milyonlarca doz ilacı çöpe attığınızı unutmayın. Oysa bu ilaçların birçoğunu dış ülkelere döviz vererek satın alıyoruz. Biz, sanıldığı kadar zengin bir ülke değiliz. Onun için bu gibi kaynaklarımızı kullanırken bu gerçeği göz önünde bulundurmamız gerekir.
Sağlık konusuna değinmişken vücudumuzu sigara ve alkol gibi zararlı maddelerle tehlikeye sokmanın da bir çeşit sıhhat israfı olduğunu belirtmemiz gerekir. Bizi sağlıklı olarak yaratan Allah’ın, bize emanet ettiği sağlığımızı bu gibi zararlı maddelerle tehlikeye düşürmek de sağlık israfı sayılabilir. Sözün bu noktasında Cihan Padişahı Kanunî Sultan Süleyman’ın “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi/Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.” beytini hatırlatmamız gerekir. Kulluğumuzu layıkıyla yerine getirebilmemiz için sağlığımızı korumak dinî bir sorumluluktur. “Kendinizi kendi elinizle tehlikeye atmayınız” ilâhî buyruğu, bunu ifade etmektedir. “Vücut benimdir.” deyip de onu tehlikeye atma hakkınız yoktur.
Son söz niyetine: Müslüman israf etmez, zira israfın hepsi haramdır.
Kur’anî bir hayat tarzı yaşayanlar israf yoluna asla gitmezler. “Yiyiniz, içiniz fakat israf etmeyiniz” ilâhî buyruğu, nasıl hareket etmemiz gerektiğini göstermektedir. Yüce Allah, İsra Suresi’nde: “Gerçekten saçıp savuranlar, şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rabbine karşı pek nankördür.” buyurarak, müsrif insanların dikkatini çekerek, onları uyarmaktadır.
Bu güzel ve bereketli ülke Allah’ın biz müminlere büyük bir lütfüdür. Bu nimete şükretmek, kulluğun gereğidir. Ülkemizdeki tabiî zenginliklere rağmen, yoksulluk içinde kıvranmamızın nedeni israf ekonomisidir. İsrafa dayanan bir ekonomi, enflasyon canavarına mahkûmdur. Enflasyon dedikleri, israfın doğurduğu bir musibettir. Peygamberimizin dediği gibi: “İktisatlı olmak, geçimin yarısıdır. İktisada riayet eden fakr u zarurete düşmez.” Bereketli günler dileğiyle!… Sözlerimi vaktiyle kaleme aldığım bir şiirimle tamamlamak istiyorum: “Zayi etme boş yere/İnsaf et, israf etme!/Paylaş gitsin hoş yere/İnsaf et, israf etme!//Darlık gelmeden başa…/Hazır ol kara kışa/Lamba yanmasın boşa/İnsaf et, israf etme!//Olan var, olmayan var/Bulan var, bulmayan var/Alan var, almayan var/İnsaf et, israf etme!//Ekmek çöpe gitmesin/Millî servet yitmesin/Kaynağımız bitmesin/İnsaf et, israf etme!//Savurgan olma gönül!/Çaresiz kalma gönül!/Bir kez âh alma gönül!/İnsaf et, israf etme!//Men edilmiştir israf/Müsrife olur mu af?/Mazlumlara ol taraf/İnsaf et, israf etme!//Hakk’ı geçir fikrinden/Aciz olma şükründen/Geri kalma zikrinden/İnsaf et, israf etme!//Birler birikir binde/İsraf haramdır dinde/Merhamet olsun sende/İnsaf et, israf etme!//Yemekler dökülmesin /Fakirlik çekilmesin/Boyunlar bükülmesin/İnsaf et, israf etme!//İsraf eyleyen çoktur /Kimi aç, kimi toktur /Haramda hayır yoktur /İnsaf et, israf etme!”