Ahmet Erkan Kocatürk; 1941 yılında Cevdet Kocatürk’ün oğlu olarak Gümüşhane’de dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini Gümüşhane’de, Üniversiteyi (Ticari İlimler Akademisi) İstanbul’da okudu.
Babası H. Cevdet Efendi küçük yaşta ticarete atılmıştı. A. Erkan Kocatürk de, babasıyla beraber ticarete başladı.
Ticaretin yanı sıra, bir ara siyasete de giren Erkan Kocatürk, Merkez ilçe ve İlçelerde, babası Cevdet Efendinin teşkilatını kurduğu Saadet Partisinden Gümüşhane Milletvekili adayı oldu. Ancak, Bayburt baskın çıkarak listenin başına Bayburt’lu aday geldi. Kocatürk listenin ikincisinde yer aldı. Ancak Saadet Partisi Gümüşhane’den bir milletvekili çıkarınca Kocatürk seçilemedi.
Bir ara Belediye Meclis üyeliği de yapan Erkan Kocatürk, faal siyasetten çekildi ve ticaretine devam etti.
Ahmet Erkan Kocatürk; inanılır, güvenilir kişiliğiyle ön plana çıkmıştı ilimizde. Ne var ki, Gümüşhane halkı A. Erkan Kocatürk’ü değerlendiremedi. Bu durum Gümüşhane için bir kayıptır.
Ahmet Erkan Kocatürk Kelkit’in yerli halkından Neşet Efendinin kızı Serpil hanımla evlendi. Bu evlilikten Esra adında bir kızı oldu. Esra Kocatürk; babası Erkan Kocatürk gibi, Dedesi H. Cevdet Efendi ve dedesinin küçük kardeşi Vasfi Mahir Kocatürk gibi, şair olarak doğmuştu. Şairlik, sonradan istekle olmuyor, ancak sonradan geliştirilebiliyor.
Ahmet Erkan Kocatürk’ün tek çocuğu olan Esra’dan bir torunu oldu. Ne yazık ki, başarılı hizmetler vereceği bir çağda Esra yaşamını yitirdi. Bu büyük acı Erkan Kocatürk’te derin izler bıraktı ama güçlü dini inancı edeniyle Allahtan gelene sabretmesini bildi.
Kocatürk’ün torunu Emir, ilk ve orta öğrenimini Gümüşhane de, Edebiyat Fakültesini İstanbul’da okudu. Emir de annesi ve dedesi gibi yetenekli bir insan olduğu için, ileride kendisini gösterebileceğine inanıyorum.
Ahmet Erkan Kocatürk; İPA adlı firmanın açtığı büyük çaplı alış veriş merkezi kapandıktan sonra, aynı işi başarıyla sürdürdü. Alış veriş merkezi çok yorucu bir işti, bu nedenle Kocatürk, Atatürk caddesindeki kendi işyerlerinde kuyumculuk işine başladı.
Ahmet Erkan Kocatürk, babasının da isteği üzerine, Gümüşhaneli olan, büyük din adamı AHMET ZİYAÜDDİN GÜMÜŞHANEVİ HAZRETLERİNİ Gümüşhane’de yaşatmak için, Gümüşhanevi adına bir cami ve külliye yapılmasını düşündü, bu amaçla 1976 yılında (Benim de içinde bulunduğum) bir dernek kuruldu ve derneğin başına geçti. O tarihte Ahmet Ziiyaüddin Hazretlerinin adını bilen kişi sayısı, Gümüşhane de iki elin parmaklarının sayısı kadar bile değildi.
Bağlarbaşı’nda, Ahmet Erkan Kocatürk’ün annesinin, benim de rahmetli eşimin dedelerine ait olan yerde inşaata başlandı. Caminin yeri konusunda çekilen sıkıntılara girmek istemiyorum.
Söz konusu Cami, mimari özelliği, büyüklüğü ve çeşitli yönleriyle özellikli bir eser olacaktı. Büyük para gerekliydi. Kocatürk’le bu konuda önce Trabzon’a, sonra Samsun’a gittik yardım almak için. Trabzon da umduğumuzu bulamadık. Samsun da eski valimiz Sayın Hasan Basri Güzeloğlu Samsun valisiydi. Kendisini ziyaret ettik, talebimizi söyledik. Güzeloğlu yanımızda İl Müftüsünü aradı, talimat verdi tüm camilerden Ziyaüddin Camii için yardım toplanmasını emretti. Biz ayrıldık, arkasında toplanan yardım geldi.
Ahmet Erkan Kocatürk, bu toplama yardımlarla inşaatın bitmeyeceğini anladığı için, istimlak edilen kendi yerlerinden aldığı parayı, Atatürk Caddesindeki işyerini satarak bu inşaata harcadı. İstanbul’da özel girişimleriyle oradan da gelir elde itti. Böylelikle Gümüşhane Ahmet Ziyaüddin Camii değerli bir eser olarak ortaya çıktı. Bu eser tümüyle Kocatürk’ün eseridir. Kocatürk, çok değerli hizmetlerde ve yardımlarda bulundu ama, bunlar hiç birisi olmasa bile bu cami kendisini ilelebet hayırla yad ettirecektir.
Ahmet Erkan Kocatürk’e bundan sonraki yaşamında; eşi torunu ve yakınlarıyla sağlık içinde yaşamlarını sürdürmelerini gönülden dilerim.