Gazeteciler; Osmanlı İmparatorluğunun son günlerinden beri büyük sıkıntılar çekmiş, kimileri tutuklanmış, kimileri sürgün edilmiş, yurt dışına kaçarak mücadelelerini yurt dışından sürdürmeye başlamışlardır.
Cumhuriyetimizin kuruluşundan sonra da gazeteciler, belirli zamanlarda görevlerini yapamaz konuma düşürülmüşlerdir.
1961 yılında yayınlanan 212 sayısı basın yasası ile gazetecilerin sosyal ve ekonomik haklarının güvence altına alınması sağlanmıştır.
!971 yılında askeri müdahalelerle gazeteciler yine zor günler yaşamış ve sonra, Dünya Gazeteciler günü ile birlikte, ülkemizdeki çalışan gazeteciler de 10 Ocak Dünya Gazeteciler gününü kutlamaya başlamışlardır.
Çalışan Gazeteciler 10 Ocak’ta günlerini kutlamaktalar ama, gazetecilere göre yalnız görevlerini yaptıkları için, siyasi iktidarlara göre suç sayılacak fiilleri işledikleri için sorgulanmakta, kimileri mahkûm olmakta, kimileri, haklarında henüz kesinleşmiş karar olmadığı için tutuklu bulunmaktadırlar.
Artık Çalışan Gazeteciler 10 Ocak gününü kutlayarak mı, hayıflanarak mı geçirecekler, bilemiyorum.
Bugün, aynı zamanda İdareciler Günüdür. Gümüşhane’nin dışında olduğum için, İdareciler Günü ile Gazeteciler Günü birlikte mi kutlanacak, ayrı ayrı mı kutlanacak? Onu da bilemiyorum.
İdareciler Günü de, 1978 yılında 10 Ocakta, Türk İdareciler Derneği aldığı bir kararla, 10 Ocak 1979 yılından bu yana günlerini kutlamaktadırlar.
Çalışan Gazetecilerin olduğu gibi, İdarecilerin de sorunları ve sıkıntıları olabilir.
Memuriyete başladığım 1955 yılından bu yana siyasi iktidarların zaman zaman idarecileri de istekleri doğrultusunda işlem yapmaya zorladıkları olmuştur. Bu yüzden, görevlerinden ayrılan, ya da istemedikleri yerlere gönderilen İdarecilerin olduğunu bilirim.
Her ne ise, sınırlarımız içinde kalarak, hem çalışan Gazeteciler gününü, hem de 10 Ocak İdareciler gününü kutlarım.