Bir milleti yaşatmak ve ayakta tutmak için onun geçmişle olan bağlantısını kesintisiz kurmalısınız. Fertler maziden hız alırsa hedefe çok daha çabuk varırlar. Türk kültüründe örf ve adetlere, gelenek ve göreneklere azami derecede önem verilir. Tarihi bilgiler yeni nesillere eksiksiz aktarılır. Fertlerin dürüst yaşamaları ve elleri altındakilere iyi davranmaları için geçmişte yaşamış kişilerin hayatlarından ve vecize mahiyetindeki sözlerinden örnekler verilir. Bu amaçla pek çok nasihat kitabı yazılmıştır. Bazı yazarlar çocuklarının şahsında Türk milletinin geleceği olan gençlere seslenmişler, onlara gitmeleri gereken yolları göstermişlerdir. Eski Türk geleneklerini aksettiren kitaplar da genç nesilleri yönlendirmek için yazılmıştır. Bunları okuyanlar yönlerini tayin etmede güçlük çekmemişlerdir.
Yakın zaman önce aramızdan ayrılan Türkmenistan’ın devlet başkanı Saparmurat Türkmenbaşı da bu amaçla pek çok eser kaleme almış, Türkmenlerin gitmeleri ve gitmemeleri gereken yolları göstermiştir. Türkmenbaşı’nın kaleme almış olduğu ‘Ruhname’ isimli eser bu açıdan bakılınca çok büyük bir önem arz eder. Zira bu eser Türkmenlerin tarihi süreç içerisinde kat ettikleri yolları, geleceğe dönük olarak yapmaları gerekenleri derli toplu bir biçimde muhataplarına sunmaktadır. Özellikle gençlere yol haritası çizmektedir.
Türkmenler tarihte Rus esareti altında zor günler yaşadılar. Büyük kültürel baskılara ve asimilasyonlara tabi tutuldular. Özellikle şehirlerde yaşayanlar Ruslaştırıldı. Çok şükür ki köylere fazla müdahale edemediler. 70 yıl boyunca milli ve manevi değerlerinden mahrum bırakılan Türkmen milleti, Türkmenbaşı’nın yazmış olduğu Ruhname kitabıyla yeniden öz değerleriyle buluştu. Ruhname Türkmenlerin yitik hazinesiydi. Onu bulunca kendilerine geldiler. Ondan aldıkları ilhamla geleceğe emin adımlarla ilerliyorlar. Aslında biz Türklerin de Ruhname’den alacağı çok mühim dersler vardır. Buna inanan bir insan olarak Ruhname’den aldığım bir kısım düşünceleri dikkatlerinize sunmak istiyorum. Fakat siz bunlarla yetinmeyin. Ruhname’yi baştan sona kadar kaynağından okuyun:
“Bolluk bulmak istersen, evini helalden kur! Evde düzgün nizam yoksa yurtta düzgün nizamı bekleme! Evine vefasızlık edenden, yurduna vefa beklenmez! Haram adam evini yıkmak (bozmak) için hem devletin, hem de halkın malını evine taşır! Temiz olmayan kişi halkına bigâne olmak için hem devletin, hem halkın malını kendine mal edinir. Müreffeh (bolluk) bulmak istersen, evini helalden kur! Haramlık temelinde helâllik duvarı örülmez! Mutluluk daimi olduğunda mutluluktur, devlet parçalanmadığı müddetçe devlettir, zenginlik helâl olduğunda zenginliktir. Haram har eder (yakar), helal hal eder! (var eder)”
Türkmenbaşı vatanını ve halkını seven bir insandı. Türkmenistan’ın refaha erişmesi için gecesini gündüzüne katıyordu. Manevi yani güçlüydü. Allah’a olan inancını her zaman belli ediyordu. Türkmenistan’a yaptırdığı camiler Orta Asya’nın en büyük mabetleridir. O Türk tipi Müslüman modelini benimsiyordu. İran komşuları olmasına rağmen onların şia inancından şiddetle kaçınıyordu. Bugün Türkiye’nin başkent Aşkabat’ta yaptırdığı Ertuğrul Gazi Camii Türklerle Türkmenlerin ortak inanç abidesi olarak bütün haşmetiyle duruyor.
O, İslam inançlarına ve Türkmen geleneklerine sıkı sıkıya bağlıydı. Yıllar önce Göktepe’de şehitler için ilk camiyi yaptıran Türkmenbaşı, daha sonra Kıpçak’ta, Orta Asya’nın en büyük camisini inşa ettirmiştir. Sonunda o caminin yanında kendisi için hazırlanan anıt mezara gömülmüştür. Bundan sonra caminin manevi gölgesinde huzuru soluyacaktır. Türkmen milletinin sağduyulu olmasını ve yolundan gitmesini bekleyecektir.
Bazı kesimler Türkmenistan’ın her tarafında Türkmenbaşı’nın resim ve heykellerinin olduğundan bahis açarak aklı sıra onu eleştiriyorlar. Bunu söylerken kendi ülkelerini boy aynasında göremiyorlar. Birazcık empati(duygudaşlık) yapamıyorlar. Büyük insanların bu yolla hafızalara nakşedilmesinde ne beis olabilir ki? Yoksa bazı kesimler hâlâ Aşkabat sokaklarında Lenin ve Stalin’in heykellerinin olmasını mı istiyorlar? Rahatsızlıklarının sebebi Aşkabat sokaklarının komünist büstlerinden arındırılması olmasın!… Kim bilir?…